Son dönemde, göz rengini kalıcı olarak değiştiren estetik operasyonlar giderek daha fazla kişi tarafından tercih edilmeye başlandı. Bu operasyonlardan biri, kozmetik keratopigmentasyon, yani gözdeki korneaya uygulanan lazerle pigment eklenmesi işlemidir. 39 yaşındaki gayrimenkul danışmanı Jason Jimenez, geçen ay New York’taki bir klinikte kahverengi gözlerinden maviye benzer bir göz rengine dönüşerek operasyonu başarıyla geçirdi. Bu işlem, göz rengini kalıcı olarak değiştirmek isteyen bireyler arasında giderek popülerleşiyor.
Dr. Alexander Movshovich, Jimenez’in gözlerinde bu işlemi gerçekleştiren cerrah, işlem hakkında şu bilgileri veriyor: “Korneaların en dıştaki şeffaf tabakasına lazer ile donut benzeri tüneller açıyoruz. Bu tünellere özel pigment ekliyoruz ve işlem yaklaşık yarım saat sürüyor.” Etki ise hemen görülüyor, ancak operasyon geri döndürülemez bir nitelikte. Bu cerrahi işlemle göz rengini değiştiren kişiler, genellikle daha estetik bir görünüm veya özgüven artırma amacı güdüyorlar. Bazı kişiler, aile üyelerinin göz renklerine benzeme amacıyla, bazılar ise kendilerine özgü bir görsellik elde etmek için bu yöntemi tercih ediyor. Örneğin, bir genç, Sibirya kurdunun gözlerini taklit etmek için kahverengi gözlerinden birini maviye dönüştürdü.
Göz rengi değiştirme ameliyatı ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Bu tür kozmetik cerrahiler bazı ciddi sağlık riskleri taşıyor. Dr. Guillermo Amescua, Miami Üniversitesi oftalmoloji profesörü, işlemi uygulayan cerrahların büyük bir risk aldığını belirtiyor. Amerikan Oftalmoloji Akademisi, kozmetik keratopigmentasyonun ciddi görme kaybı riskleri taşıdığını ve ışık hassasiyeti, enfeksiyonlar gibi komplikasyonlara yol açabileceğini vurguluyor.
Birçok uzman, gözlerin rengini açmanın en güvenli yolunun reçeteli kontakt lensler olduğunu belirtiyor. Cornea Dergisi’nde yayımlanan bir çalışmada, 40 kozmetik keratopigmentasyon hastasından 12’sinin ışık hassasiyeti yaşadığı, beş hastanın ise pigmentlerin renginin solduğuna dair şikayetlerde bulunduğu ortaya konmuştu. Ayrıca, daha önce Lasik ameliyatı geçiren bir hastada, kornea incelmesi ve şişme gibi komplikasyonlar gözlemlendi.
Keratopigmentasyon ameliyatı ile göz rengi değiştiren hastalar, özgüvenlerini artırdığını söylüyor.
Bazı hastalar, bu estetik işlemi geçirdiğinde özgüvenlerinin arttığını ifade ediyor. Indiana’da yaşayan sanatçı Lucia Inman-Valero, iki kez keratopigmentasyon ameliyatı geçirdiğini belirtiyor. İlk prosedürden sonra ışığa karşı hassasiyetinin devam ettiğini ancak göz renginin istediği şekilde belirginleşmesinin buna değer olduğunu söylüyor. Inman-Valero, “Doğal görünmelerini istemiyorum, su yeşili gözlerimi daha belirgin hale getirmek istedim” diye ekliyor.
Alahya James ise, estetik ameliyatlarla kendine güven kazandığını ve keratopigmentasyonu “paramla verdiğim en iyi karar” olarak nitelendiriyor. James, genç yaşta başladığı renkli kontakt lens kullanımının ardından, 18 yaşında kalıcı değişikliklere gitmeye karar verdi ve göz rengini yeşile çevirdi.
FDA, keratopigmentasyon için onay vermiyor.
Amerika’da, Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), görme düzeltme prosedürleri için onayladığı lazerlerin keratopigmentasyon işlemlerinde kullanılmasına onay vermemektedir. Bu işlemde kullanılan pigmentler de FDA tarafından onaylanmamış olup, Biotic Phocea adlı Fransız şirketi, Avrupa’da 2010’dan beri bu boyaları satmaktadır.
Dr. Movshovich, kozmetik iris implantı ve lazer depigmentasyonunun gözlere zarar verebileceğini belirterek, keratopigmentasyonu bu tür alternatiflerden daha güvenli olarak nitelendiriyor. Ancak yine de birçok uzman, cerrahiden doğabilecek olası komplikasyonlara karşı uyarılarda bulunuyor. Göz rengini kalıcı olarak değiştiren kozmetik keratopigmentasyon, giderek daha popüler hale gelse de, uzmanlar bu tür estetik cerrahilerin ciddi sağlık riskleri taşıdığını vurguluyor. Operasyon yaptırmayı düşünen kişilerin, bu riskleri göz önünde bulundurarak profesyonel bir görüş almaları büyük önem taşıyor.
Kaynak: Mashable