Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, asgari ücrete yönelik önemli açıklamalarda bulunarak, ücret artışında ekonomik istikrar ile çalışanların alım gücünü artırma hedefini dengelemek istediklerini belirtti. Bakan Işıkhan, “Ekonomimizin genel istikrarını bozmayacak, işçi ve işveren paydaşlarımızın maksimum noktada anlaşabildikleri bir ücret düzeyini hedefliyoruz” ifadesiyle dikkat çekti. İlaveten, “Yeni asgari ücretin çalışanların alım gücünü koruyup artırarak yaşam standartlarını iyileştireceğine inanıyorum” diyerek, bu konuda iyimser bir yaklaşım sergiledi.
Asgari ücretin ne kadar artacağına dair beklentiler ise farklılık gösteriyor. İşveren tarafı, ücret artışının ekonomi üzerinde olumsuz etkiler yaratmaması gerektiğini vurgularken, 2025 için Orta Vadeli Program’da (OVP) hedeflenen yüzde 17,5 enflasyon oranının biraz üstünde bir artışın yeterli olacağı görüşünü savunuyor. Bu noktada yüzde 25 civarında bir zam oranının uygun olabileceği düşünülüyor.
İşçi temsilcileri, asgari ücretin 25 bin TL olmasını bekliyor.
Diğer yandan, işçi temsilcileri net bir rakam dile getirmemekle birlikte, asgari ücretin 25 bin TL seviyesinde belirlenmesini bekliyor. İşçi kesimi, bu talebini hükümetin “çalışanları enflasyona ezdirmemek” konusundaki vaatlerine dayandırıyor. Enflasyon oranının yıl sonunda yüzde 44 seviyesine çıkması durumunda, asgari ücretin 25 bin TL’ye ulaşacağı öngörülüyor.
İşçi ve işveren arasında asgari ücret için 23 bin TL’lik bir orta yol bulunabilir.
Kulislerde bu iki rakamın ortalaması olan 23 bin TL’lik bir asgari ücret üzerinde uzlaşı sağlanabileceği konuşuluyor. Bu doğrultuda, 2025 yılı için asgari ücretin, işverenin önerdiği 21.252 TL ile işçinin talep ettiği 25 bin TL arasında bir seviyede, 23 bin TL olarak belirlenebileceği tahmin ediliyor. Bu rakam, her iki tarafın da istemese de kabul edebileceği bir seçenek olarak değerlendiriliyor. Asgari ücretin kesin tutarının 31 Aralık’a kadar netleşmesi bekleniyor.
Kaynak: Ekonomim
