Dijinews olarak, Türkiye’nin en büyük oyun fuarlarından biri olan Gaming İstanbul’da yerimizi aldık. Birçok yeni oyun ve geliştiriciyle tanışma fırsatı bulduğumuz bu etkinlikte, özellikle dikkat çeken projelerden biri de Archaic Game Studio tarafından geliştirilen “Lost in Art: A Miniature Realm” oldu.
Oyun dünyasına sanatı ve tarihi getiren bu benzersiz yapımı yakından tanıyabilmek için, oyunun kurucu ortağı Berfin Özge Yakar ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Lost in Art, minyatür sanatını modern oyun dünyasıyla buluşturmasıyla ön plana çıkarken, sunduğu hikaye ve estetikle de dikkatleri üzerine çekiyor.
Lost in Art: A Miniature Realm kurucu ortağı Berfin Özge Yakar’a sorular sorduk:
Soru: Lost in Art’ın konusu nedir?
Cevap: Merhabalar, bu oyunda göreceğiniz her şey yaklaşık 500 yıllık gerçek minyatür sanat eserlerinden oluşuyor. Biz onları önceden eğitilmiş yapay zeka modelleri ile yüksek çözünürlüklü hale getirip güzel bir game design ve kurgu ile birleştirerek Lost in Art evrenin ortaya çıkarttık.
Soru: Oyunun nasıl bir öyküsü var?
Cevap: Oyun aslında Matrakçı Nasuh’un yarattığı bir minyatür evrende geçiyor. Bilge kadim bir güç, bu evreni oluşturan bir yapı taşı. Matrakçı Nasuh da zamanında yaptığı seyahatlerde bu şehirleri resmederek bu evrenin yaratıcısı oluyor. Zaman geçtikçe şehirler değiştikçe, yıkıldıkça insanlar ve olaylar unutulmaya başladıkça minyatür evrenimizde bozulma ve kaos meydana geliyor. Matrakçı Nasuh günümüzden bir sanat tarihçisini, yani oyuncumuzu, bu oyun içerisine çekerek yardımını istiyor. Sanat artisti olarak da insanlarla tanışıyorsunuz. Olayları öğreniyorsunuz ve çeşitli bulmacaları ve gizemleri çözerek minyatür evreninin kurtarıcısı haline geliyorsunuz.
Soru: Oyun ne zaman yayınlanacak?
Cevap: Yaklaşık 1 yıllık geliştirime süresi ön görüyoruz. Şu an Steam’de demosu var. Çeşitli festivallere katılıyoruz, o sürelerde demomuzu açıyoruz. Bir yandan da oyunumuzu geliştirmeye devam ediyoruz. Bu tarz etkinliklerde oyuncular ile buluşuyoruz.
Soru: Global anlamda nasıl hedefleriniz var?
Cevap: Global anlamda şu an için bile güzel bir ilgi gördük. Katıldığımız festivallerde iyi wishlist sayılarına ulaştık. Aslında en çok tanıtımı Türkiye’de yapmamıza rağmen Türkiye’de wishlist sayımız yüzde 10’lara kadar düştü. Globalde farklı görselliğe sahip olduğumuz için ilgi çekiyor. Biz de oynanışı olabildiğince geliştirerek, güçlendirerek güzel bir satış yakalayacağımızı umuyoruz.
Soru: Geliştirici kadronuzdan bahsedebilir misiniz?
Cevap: Stüdyonun kurucu ortağı iki kadınız. Bu, şu anda oyun sektöründe çok da görmediğimiz tarzda bir şey. İkimiz tam zamanlı olarak bu oyunu geliştiriyoruz. İki arkadaşımız da gönüllü ekibimize katıldılar. Yaklaşık 5 aydır da onlar ile çalışıyoruz. Bize çeşitli konularda; görsel ve yazılım kısmında destek oluyorlar. Oyunu birlikte geliştiriyoruz.
Verdiği değerli bilgiler için Berfin Özge Yakar’a teşekkür ederiz.