Bilim insanları süper bilgisayarları kullanarak, yeni nesil süper teleskopların gözlerini kozmosa açtıklarında ne göreceklerini tahmin etmeye yardımcı olacak bir “sentetik evren” yarattılar.
Bu teleskopların her ikisi de kozmolojideki en acil iki gizemi araştıracakları için “karanlık evren” dedektifleri olacaklar: karanlık enerji ve karanlık madde, bazen toplu olarak “karanlık evren” olarak adlandırılır. Bu haberin, 10 milyar dolarlık James Webb Uzay Teleskobu’nun (JWST) 12 Temmuz’da bilimsel sonuçlar elde etmesinin ikinci yılını kutladığı bir dönemde gelmesi dikkat çekici. JWST’nin astronomi üzerinde muazzam bir etkisi oldu ve araştırmacılar hala gördüğü şaşırtıcı şeylerden bazılarını anlamak için çalışıyorlar.
Bu teleskoplar beklenmedik güzellikleri ortaya çıkaracak.
Yeni oluşturulan sentetik kozmos, NASA‘nın Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu ve Vera C. Rubin Gözlemevi evreni keşfetmeye başladığında bilim insanlarının en azından aynı sürpriz unsurlarından kaçınmasına yardımcı olacak ancak bu teleskoplar şüphesiz kendi başlarına bazı beklenmedik güzellikleri ortaya çıkaracak.
Bu simüle edilmiş evren, OpenUniverse adlı daha geniş bir projenin parçası olarak Illinois’deki Argonne Ulusal Laboratuvarı’ndaki Theta süper bilgisayarı ile oluşturuldu.
Taklitçi kozmos, 4 milyon simüle edilmiş görüntüden oluşuyor.
Taklitçi kozmos, 2027’de fırlatılacak olan Roma ve şu anda Şili’nin kuzeyindeki bir dağ olan Cerro Pachón’un zirvesinde yapım aşamasında olan Dünya merkezli Rubin’e görünmesi gerektiği gibi evreni tasvir eden yaklaşık 4 milyon simüle edilmiş görüntüden oluşuyor.
Projenin süper bilgisayar süresini yöneten Argonne’un Yüksek Enerji Fiziği bölümü müdür yardımcısı Katrin Heitmann yaptığı açıklamada, “Argonne’un artık emekli olan Theta makinesini kullanarak, dizüstü bilgisayarınızda yaklaşık 300 yıl sürecek bir işlemi yaklaşık dokuz günde gerçekleştirdik” dedi. “Sonuçlar Roman ve Rubin’in karanlık madde ve karanlık enerjiyi aydınlatmaya yönelik gelecekteki girişimlerini şekillendirecek ve diğer bilim insanlarına teleskoplardan gelen verileri kullanarak keşfedebilecekleri şeylerin bir önizlemesini sunacak.”
Kaynak: Space