İngiltere merkezli çok uluslu yatırım bankası HSBC, Türkiye ekonomisi üzerine hazırladığı son raporda, ülkede enflasyonun kalıcı hale gelme riskine dikkat çekerek faiz indirimlerinin ancak 2025 yılı itibarıyla mümkün olabileceğini öngördü. Banka, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerinin yükseldiğini ve sermaye girişlerinin hızlandığını belirtirken, küresel ekonomik riskler konusunda uyarılarda bulundu.
HSBC Global Research tarafından yayınlanan “Yeniden Dengelenme Hikayesinde Sırada Ne Var?” başlıklı raporda, Türkiye ekonomisinin makroekonomik uyum sürecinin sürdüğü ve ödemeler dengesi dinamiklerinin iyileştiği vurgulandı. Ancak, enflasyonun hala yüksek seviyelerde seyrettiği ve bu durumun kalıcı hale gelme tehlikesi taşıdığı ifade edildi. Banka, enflasyondaki düşüşün zaman alacağını belirterek, Merkez Bankası’nın ihtiyatlı para politikası duruşunu sürdürmesi gerektiğini savundu.
Faiz indirimleri 2025’e ertelenecek.
Raporda, enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde sınırlı bir iyileşme kaydettiği ancak eylül ayında yeniden yükselişe geçtiği aktarıldı. Bu gelişmeler doğrultusunda, TCMB’nin faiz indirimlerine ancak gelecek yıl itibarıyla başlayabileceği ifade edildi. HSBC, faizlerdeki gevşemenin rahat bir şekilde yapılabilmesi için 2025’in uygun bir dönem olacağını öngörüyor.
HSBC, Türkiye’nin makroekonomik uyum sürecinin bir yılı aşkın süredir devam ettiğini ancak enflasyonla ilişkili risklerin sürdüğünü vurguladı. Banka, enflasyonun uzun süre yüksek kalmasının kalıcı hale gelme riskini artırdığına işaret ederek, bu duruma karşı dikkatli olunması gerektiğini belirtti.
HSBC, Türkiye’nin 2025 mali konsolidasyon hedefini açıkladı.
Raporda, Türkiye’nin cari açığının daraldığı ve sermaye girişlerinin hızlandığı, bunun yanı sıra Merkez Bankası’nın rezervlerini artırdığına dikkat çekildi. HSBC, Türkiye’nin fonlama risklerinin önemli ölçüde azaldığını ancak küresel belirsizliklerin halen devam ettiğini ifade etti. HSBC, Türkiye’nin Orta Vadeli Programı’nda (OVP) 2025 yılı için Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 1,7’si oranında mali konsolidasyon hedeflediğini, vergi gelirlerinde artış beklentisine rağmen aşağı yönlü risklerin de sürdüğünü belirtti.
Kaynak: Cumhuriyet