Uzay, araştırıldıkça yeni sırlara ulaştığımız veya yeni teoriler ürettiğimiz bir genişlik. Yapılan her çalışma merakları azaltmak yerine daha da arttırıyor. Yapılan çalışma merakları daha da arttıracak cinsten.
James Webb Uzay Teleskobu’ndan gelen yeni veriler insanlığın aslında kara deliğin içinde yaşadığını gösteriyor olabilir.
James Webb Uzay Teleskobu’nun yeni çalışması merakları arttırdı.
NASA’nın öncülüğünde işletilen James Webb Uzay Teleskobu, gelmiş geçmiş en güçlü uzay teleskobu olarak biliniyor. Diğer teleskoplara kıyasla çok daha uzak geçmişe, hatta evrenin ilk zamanlarına bakış atmayı sağlayan JWST, insanları heyecanlandıracak yeni verilere ulaştı. Teleskop, galaksilerin çoğunun aynı yönde döndüğünü gösteren verileri keşfetti. Bu sıra dışı bulgu herkesin merak ettiği kara delikler hakkında yeni sonuçlar doğurabilir. Veriler, insanların bir kara deliğin merkezinde yer aldığını işaret ediyor olabilir.
Kansas Eyalet Üniversitesi’ndeki araştırmacıların gerçekleştirdiği çalışmalar sonucunda galaksilerin 105’inin (yüzde 40) saat yönünün tersine dönerken, 158’inin (yüzde 60) saat yönünde döndüğü ortaya çıktı. Bu gelişme de yeni teorileri doğurdu. Araştırmanın yazarlarından bilgisayar bilimci Lior Shamir, “Açıklamalardan biri, evrenin dönerek doğmuş olması. Bu açıklama, tüm evrenin bir kara deliğin iç kısmında olduğunu varsayan kara delik kozmolojisi gibi teorilerle uyuşuyor.“ dedi.
Ayrıca ortaya bir teori daha atıldı. Bu teori, ışığın yayıldığı nesnenin bize göre nasıl hareket ettiğine bağlı olarak kırmızı veya maviye kaymasından kaynaklanıyor. Buna Doppler kayması deniyor. Bu etki nedeniyle Samanyolu’nun ters yönünde dönen galaksiler daha parlak görünüyor. Bu durum, diğer galaksilerin dönüş biçimini gözlemleyen astronomları vardıkları bulgular konusunda yanıltmış olabilir.
Kaynak: EnSonHaber