Öpüşme, insan hayatının en samimi ve özel anlarından biri olarak görüyoruz. Bu özel anı daha da anlamlı kılan ise öpüşürken gözleri kapama eyleminin otomatik olarak gerçekleşmesi. Peki, neden öpüşme sırasında gözlerimizi kapatıyoruz? Bu davranışın arkasında yatan nedenler bilimsel ve psikolojik açıdan oldukça ilginç.
Öpüşme anında gözlerin kapatılması aslında beynimizin duyusal algıyı nasıl işlediğiyle yakından ilişkili. 2016 yılında yapılan bir araştırma, beynimizin bir duyusal deneyime tamamen odaklanmak için diğer duyusal girdileri nasıl devre dışı bıraktığını gösteriyor. Araştırma, insan algısının bir tür “öncelik sıralaması” yaptığını ve bu sıralamada baskın duyunun öne çıktığını ortaya koyuyor.
Öpüşürken gözleri kapama eyleminin ardındaki bilimsel ve psikolojik neden, odaklanma ihtiyacı.
Öpüşürken gözlerimizi kapatmamızın en büyük bilimsel nedeni, görme duyusunun baskın bir şekilde algımızı kontrol etmesi. İnsan beyni, çevresindeki dünyayı en çok görme yoluyla algılıyor. Ancak öpüşme gibi tamamen hisse dayalı bir deneyimde, bu baskın duyunun devre dışı bırakılması gerekiyor. Gözler kapandığında beyin; hissetme, dokunma ve koku alma gibi diğer duyulara odaklanıyor. Bu durum, öpüşmenin verdiği hazzın daha yoğun bir şekilde hissedilmesini sağlıyor.
Psikolojik açıdan bakıldığında ise gözlerin kapatılması, öpüşme anını daha samimi ve güvenli hale getiriyor. Bu, iki insan arasındaki bağın derinleşmesini ve duygusal olarak daha güçlü bir deneyim yaşanmasını sağlıyor. Aynı zamanda, öpüşme mesafesi çok yakın olduğundan, gözlerin açık olması rahatsızlık verebilir ve odaklanmayı zorlaştırabilir.
Öpüşürken gözleri kapama eyleminin dışında, günlük yaşamda da birçok durumda istemsizce gözlerimizi kapatıyoruz.
Güzel bir yemeği koklarken, zor bir problem üzerinde düşünürken veya sevdiğimiz bir şarkıyı dinlerken gözlerimizi kapatma eğilimindeyiz. Bu davranış, beynimizin o anki duyusal deneyime tam anlamıyla odaklanmak istemesinden kaynaklanıyor.
Bu alışkanlık, insan evrimi boyunca hayatta kalma içgüdüsüyle gelişmiş bir davranış biçimi. Tehlikelerden korunmak ve çevremizdeki tehditleri algılamak için beyin, belirli duyuları daha keskin hale getiriyor. Örneğin, karanlıkta müzik dinlerken gözlerinizi kapattığınızda, çevrenizdeki titreşimleri ve sesleri daha iyi hissedebiliyorsunuz.
Öpüşme sırasında gözlerin kapatılmasının ardında hem bilimsel hem de psikolojik nedenler bulunuyor.
Görme duyusunun baskınlığını azaltarak diğer duyuların ön plana çıkmasını sağlamış oluyoruz. Buna günlük hayattan bir örnek verelim. Mutlaka arabanızı park ederken, dinlediğiniz şarkının sesini hafifçe azaltarak kapattığınız olmuştur. Bunu başka birinin yaptığına da şahit olmuş olabilirsiniz. O sırada işitme duyunuzu körelten sesleri yok edip etrafa odaklanırsınız. İşte özel odak gerektiren işlerde bir duyuyu feda edip, o anki deneyiminize odaklanmanızı sağlayacak duyularınızı ön plana çıkarmış oluyorsunuz.
Öpüşürken gözleri kapama alışkanlığı da bunun bir benzeri. O anı daha özel ve samimi kılıyor. Aynı zamanda, bu davranışın psikolojik etkileri de iki insan arasındaki bağı güçlendiriyor. Gözleri kapatma alışkanlığı, sadece öpüşme anında değil, hayatın birçok anında karşımıza çıkan, insan beyninin duyusal deneyimleri daha yoğun yaşama isteğinden kaynaklanan bir davranış olarak karşımıza çıkıyor.
Kaynak: Ekşi Şeyler