On sekiz yıl önce, Uluslararası Astronomi Birliği (IAU), bir gezegenin ne olduğunu tanımlamak için kriterleri yeniden belirlemeye karar verdi. Bu yeniden tanımlama, 1930’da keşfedilen ve uzun süre Güneş Sistemi’ndeki dokuzuncu gezegen olarak kabul edilen Plüton’un cüce gezegen olarak yeniden sınıflandırılmasına yol açtı. Bu karar hem profesyonel astronomlar hem de genel halk arasında geniş hoşnutsuzluk yarattı.
IAU’nun üç kriteri
IAU’nun 2006 tanımına göre, bir gök cisminin gezegen olarak sınıflandırılabilmesi için üç kriteri karşılaması gerekiyor:
- Güneş’in etrafında dönmelidir.
- Kendi yerçekimi nedeniyle küresel bir şekle sahip olmalıdır.
- Yörüngesindeki bölgeyi temizlemiş olmalıdır.
Plüton, yörüngesini Kuiper Kuşağı’ndaki diğer cisimlerle paylaştığı için üçüncü kriteri karşılamaz. Bu nedenle cüce gezegen olarak yeniden sınıflandırılmıştır. Plüton’a ek olarak, Eris ve onun uydusu Dysnomia da cüce gezegenler olarak sınıflandırılmıştır. Plüton ayrıca, bazıları tarafından daha da ilgi çekici bulunan trans-Neptün cisimleri grubuna da dahildir.
Gezegen tanımı için yeni bir öneri
Planetary Science Journal dergisinde yayımlanan yeni bir makale, gezegenlerin tanımı için yeni bir öneri sunarak mevcut kriterlerin yetersiz olduğunu savunuyor. Bu makalenin yazarları, mevcut tanımın belirsiz olduğunu ve dış gezegenleri (Güneş Sistemi dışındaki gezegenler) kapsamadığını iddia ediyor. Daha nicel bir yaklaşım öneriyorlar ve bir gezegeni şöyle tanımlıyorlar:
- Bir veya daha fazla yıldız, kahverengi cüce ya da yıldız kalıntıları etrafında dönen;
- Kütlesi 102310^{23}1023 kg’dan fazla olan;
- Kütlesi 13 Jüpiter kütlesinden (2.5×10282.5 \times 10^{28}2.5×1028 kg) az olan gök cismi.
Ayrıca, bir uydunun bir gezegenin etrafında dönen gök cismi olarak tanımlanmasını öneriyorlar.
Yeni tanımın etkisi ve tepkiler
Bu yeni tanım, bilimsel olarak sağlam olmasına rağmen, Plüton’un cüce gezegen olarak sınıflandırılmasını değiştirmeyecektir çünkü Plüton hala kütle kriterini karşılamamaktadır. Bununla birlikte, bu önerinin bilim camiasında ve halk arasında önemli bir tartışma yaratması muhtemeldir. Plüton’un statüsü hakkındaki süregelen tartışma, zaten astronomiye olan ilgiyi artırmış durumda ve tartışmalı bilimsel kararların bile uzay hakkında merak ve konuşma başlatma gibi olumlu etkiler yaratabileceğini göstermektedir.
Gezegen kriterlerinin yeniden tanımlanması Güneş Sistemimizi ve ötesini nasıl anladığımız üzerinde derin etkileri vardır. Daha fazla dış gezegen keşfetmeye devam ettikçe, bu yeni dünyaları kategorize etmek için net ve kapsayıcı kriterlere sahip olmak çok önemli olacaktır. Bilim camiasının yeni tanımı benimseyip benimsemeyeceği henüz belli değil, ancak tartışma, bilimin dinamik ve sürekli gelişen doğasını vurgulamaktadır.
Kaynak: BoingBoing