Ekonomi yönetiminin, para ve maliye politikaları kapsamında son dönemde attığı adımların da etkisiyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) swap hariç net rezervleri, kısa sürede gösterdiği 66,5 milyar dolarlık iyileşmeyle artıya geçti.
Fiyat istikrarının sağlanması için çizilen yol haritası doğrultusunda atılan adımların sonrası birçok alanda TL varlıklara yönelim, pozitif yönde ivmelenirken, gelecek dönemde bu ilginin daha da artması bekleniyor.
TCMB Başkanı Dr. Fatih Karahan’ın sadeleşme adımlarıyla başarı elde edildi.
Son yaklaşık bir yıl içinde enflasyonla mücadele kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Başkan Dr. Fatih Karahan liderliğinde, 4.150 baz puanlık faiz artışıyla önemli adımlar attı. Bu hamleler, TCMB’nin etkili iletişim stratejisi ve ardı ardına gelen sadeleştirme adımlarıyla birleşince hem yerel hem de uluslararası piyasalarda Türk lirası varlıklara olan talebi destekledi.
Merkez Bankası’nın fiyat istikrarı konusundaki kararlılığını yansıtan bu adımlar, dezenflasyonist bir sürecin başlayacağı beklentilerini güçlendirdi. Bunun sonucunda, Türk lirasına artan ilgi, TCMB’nin uluslararası rezervlerine de güçlü bir şekilde yansımaya devam ediyor. Son dönemde yabancı kurumlar tarafından yayınlanan raporlarda da Türk lirası varlıklara olan artan ilgi vurgulanıyor.
Net rezervlerde 2 ayda 66,5 milyar dolarlık iyileşme var. Yerel seçim öncesi tarihi düşük seviyeydi.
Swap hariç net rezervleri, 29 Mart 2024’te eksi 65 milyar dolar seviyesindeyken, 31 Mayıs’a kadar olan haftada 1,5 milyar dolarlık bir artışla pozitif seviyeye yükseldi. Bu durum, TCMB’nin net rezervlerindeki pozitif dönüşü ve son iki ayda swap hariç net rezervlerdeki 66,5 milyar dolarlık “çok güçlü bir iyileşmeyi’’ işaret etti.
Aynı dönemde, brüt rezervler 123,1 milyar dolardan 143,6 milyar dolara yükselirken, uzmanlar, Türk lirasına geçiş ve yabancı girişlerdeki olumlu seyrin uluslararası rezervlerdeki artışı desteklemeye devam edeceği görüşünü yineledi.
Türkiye ile gelişmekte olan ülkelerin CDS ortalaması arasındaki fark ise yaklaşık 98 baz puan azalarak daraldı.
Türkiye’nin kredi notu arttı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Fitch Ratings ve Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltirken, temmuz ayında değerlendirme yapması beklenen Moody’s‘in de Türkiye’nin kredi notunu yükseltmesi öngörülüyor.
Türkiye’nin kredi risk primindeki iyileşme, bu gelişmelerde önemli bir rol oynadı. Son bir yılda ülkenin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), yaklaşık 450 baz puan azalarak 261 baz puana gerileyerek son 4 yılın en düşük seviyesine indi. Böylelikle, Türkiye ile gelişmekte olan ülkelerin CDS ortalaması arasındaki fark yaklaşık 98 baz puana inerek, Aralık 2020’den bu yana en düşük seviyeye geriledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, mayıs ayı enflasyon verileri ile ilgili açıklama yaptı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bugün açıklanan mayıs ayı enflasyon verilerine ilişkin sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, enflasyonda “en kötüsünün’’ geride kaldığını belirterek, “Enflasyonda kalıcı düşüş haziranda başlayacak. Yıllık enflasyon yüksek ihtimalle üçüncü çeyrek sonunda yüzde 50’nin altına gerileyecek” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Anlatılanın Ötesi
