Tethys Denizi, Dünya‘nın jeolojik tarihinde önemli bir rol oynayan tropikal bir su kütlesiydi. Yaklaşık 541 milyon yıl önce Paleozoyik Dönem’in sonlarından başlayarak, günümüze kadar uzanan bir zaman diliminde, özellikle Mezozoyik Dönem boyunca (252-66 milyon yıl önce) büyük kara kütlelerini birbirinden ayırıyordu. Kuzeyde Laurasia süper kıtasını güneyde Gondwana’dan ayıran bu deniz, kıtaların günümüz formasyonuna ulaşmasında belirleyici oldu.
Laurasia, bugünkü Kuzey Amerika ile Alp-Himalaya dağ silsilesinin kuzeyindeki Avrasya’yı kapsarken, Gondwana ise Güney Amerika, Afrika, Hindistan Yarımadası, Avustralya, Antarktika ve Alp-Himalaya zincirinin güneyindeki Avrasya bölgelerini içeriyordu. Ancak, bu devasa deniz, kıtasal çarpışmalar sonucu oluşan dağların yükselmesiyle zamanla ortadan kalktı. Tethys’in adı, 1893 yılında Avusturyalı jeolog Eduard Suess tarafından, antik Yunan mitolojisindeki tanrıça Tethys’e ithafen verilmiştir.
İki farklı Tethys denizi vardı.
Mezozoyik Dönem boyunca, Laurasia ve Gondwana arasında sırasıyla iki farklı Tethys denizi vardı. İlk olarak Paleo-Tethys Denizi, Paleozoyik Dönem’in sonlarında Pangea süper kıtasının oluşumu sırasında ortaya çıktı. Bu deniz, yaklaşık 200 milyon yıl önce kuzeydeki Cimmeria kıtasının Laurasia ile çarpışması sonucu ortadan kayboldu. Paleo-Tethys’in izleri, Kuzey Türkiye’den Çin’e kadar uzanan dağ silsilelerinde görülebilir.
Neo-Tethys Denizi ise, Cimmeria kıtasının hareketi sonrasında, Mezozoyik Dönem’in başlarında oluştu. Pangea’nın parçalanmasıyla birlikte Neo-Tethys, Mezozoyik’in baskın deniz yolu haline geldi. Bu deniz, kıtalar arasında büyük miktarda sıcak suyun batıya doğru akmasını sağlayarak Dünya’nın ısı taşınımı ve iklim kontrolünde büyük bir rol oynadı.
Tethys’in kalıntıları çeşitli bölgelerde bulunabilir.
Tethys’e ait birikintiler, özellikle Kuzey Amerika, Avrasya ve Güney Asya’da, başta Alpler ve Himalayalar olmak üzere çeşitli bölgelerde bulunabilir. Bu tortullar, bol fosil zenginliğiyle dikkat çekerken, Tethys’in tropikal deniz faunasının ne denli çeşitli olduğunu göstermektedir. Ayrıca, bu bölgelerde volkanik aktiviteler ve deniz tabanından yükselen adaların oluşumu da Tethys’in etkisinin bir başka kanıtıdır.
Tethys Denizi’nin nihai kapanışı, yaklaşık 50 milyon yıl önce Senozoyik Dönem’de, Gondwana’nın parçalarının Avrasya ile çarpışmasıyla gerçekleşti. Bu süreç, günümüzün Alp-Himalaya dağ silsilesinin oluşumuna yol açtı. Tethys Denizi’nin kalıntıları ise bugün Akdeniz, Karadeniz, Hazar Denizi ve Aral Denizi olarak varlığını sürdürüyor.
Tethys Denizi’nin kapanması, dünya genelinde önemli jeopolitik sonuçlar doğurdu.
Kuzey Afrika ve Orta Doğu’daki devasa petrol rezervlerinin oluşumu, bu denizin evrimi sayesinde gerçekleşti. Levant Havzası’nda keşfedilen büyük hidrokarbon rezervleri, bu bölgenin tarihini anlamaya yönelik ilginin artmasına yol açtı. Ayrıca, bu bölgedeki denizel sedimanların incelenmesi, Tethys Okyanusu’nun kapanış tarihi ve küresel iklimle olan ilişkisi hakkında kritik bilgiler sağlıyor.
Konuyla ilgili Rob Van Der Voo’nun “Paleomagnetism of the Atlantic, Tethys, and Iapetus Oceans“ başlıklı kitabını inceleyebilirsiniz.
Kaynaklar: Britannica, Nature