1936 yılında soyu tükenen ve Avustralya, Tazmanya ile Yeni Gine’ye özgü bir keseli tür olan Tazmanya kaplanı, bilim dünyasında büyük bir başarıya sahne oldu. Türdiriltimi çalışmalarıyla adından sıkça söz ettiren Colossal Biosciences, yapay rahim teknoloji sayesinde Tazmanya kaplanı embriyosunu hamilelik sürecinin önemli bir kısmında büyütmeyi başardı.
Bu gelişme, sadece nesli tükenmiş türlerin diriltilmesi değil, aynı zamanda nesli tehlike altında olan türlerin korunması adına da devrim niteliğinde bir adım olarak değerlendiriliyor. Şirketin kurucularından Ben Lamm, bu başarıyı şu sözlerle ifade etti: “Bu teknoloji sayesinde Tazmanya kaplanı yavrularını büyük ölçekte üretmek mümkün olacak. Üstelik bunu gerçekleştirmek için taşıyıcı anneye ihtiyaç duymayacağız.”
Mikroakışkan sistemler ve gaz kontrol mekanizmaları embriyoların sağlıklı büyümesini mümkün kılıyor.
Colossal’ın geliştirdiği yapay rahim sistemi, embriyo gelişimi için gerekli olan tüm hassas ortamı sunabiliyor. Mikroakışkan sistemler, gaz kontrol mekanizmaları ve gelişim sürecini sürekli izleyen görüntüleme teknolojisi ile doğal bir rahmin şartlarını taklit eden bu sistem, embriyoların sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlıyor. Lamm, geliştirdikleri bu sistemin önemini şu şekilde vurguladı: “Mevcut tüm cihazlardan çok daha sofistike bir teknoloji geliştirdik. Embriyonun büyüme ortamını hassas bir şekilde kontrol ediyor ve gelişim süreçlerini doğru bir şekilde izleyebiliyoruz.”
Tazmanya kaplanıyla sınırlı kalmayan Colossal Biosciences, mamut ve dodo kuşu gibi diğer nesli tükenmiş türleri de diriltmeyi hedefliyor. Şirket, dodo kuşunun genetik haritasını çıkararak, bu türe özgü özellikleri yeniden yaratmak için makine öğrenmesi yöntemleri geliştirdi. Aynı şekilde mamutun genetik özelliklerini modern fillere aktarmak için 20’den fazla kritik gen düzenlemesi başarıyla gerçekleştirildi. Harvard Tıp Fakültesi’nden Profesör George Church, bu çalışmalar hakkında şunları söyledi: “Colossal, bilim kurguyu gerçeğe dönüştürüyor. Türdiriltimi bilimi için geliştirdiği teknolojilerle koruma biyolojisinin ölçeklenebilir hale gelmesini sağlıyor.”
Yapay rahim teknolojisi nesli tükenme tehlikesi altındaki türler için bir devrim yaratabilir.
Yapay rahim teknolojisi yalnızca nesli tükenmiş türlerin diriltilmesinde değil, aynı zamanda nesli tükenme tehlikesi altındaki hayvanların korunmasında da devrim yaratabilir. Biyobankalarda saklanan hücreler, bu teknoloji sayesinde canlı hayvanlara dönüştürülebilir ve taşıyıcı anne ihtiyacı ortadan kalkabilir. Keseli türlerin kısa gebelik süreleri, yapay rahim sisteminin geliştirilmesi için ideal bir test ortamı sunuyor. Ancak embriyoların gelişim sürecinde değişen besin ihtiyaçlarını karşılamak hâlâ çözülmesi gereken önemli bir zorluk olarak öne çıkıyor.
Colossal Biosciences, farelerden mamutlara kadar genişleyen bir vizyonla, yalnızca geçmişin türlerini hayata döndürmekle kalmıyor, aynı zamanda geleceğin doğa koruma yöntemlerini de yeniden tanımlıyor. Yapay rahim teknolojisinin başarısı, hem tarih öncesi türlerin diriltilmesi hem de günümüzde yok olma tehlikesi altındaki canlıların korunması için bilimsel bir umut kaynağı oluşturuyor.
Kaynak: Evrim Ağacı