ABD’de geçtiğimiz yıl yaklaşık 610 bin kişi kanser nedeniyle hayatını kaybetti. Bu rakam, ülkenin dört yıllık iç savaşında yaşamını yitiren insan sayısına neredeyse eşdeğer. 2024 yılında ise iki milyondan fazla kişiye bir çeşit kanser teşhisi konulması bekleniyor. Bu tablo, erken teşhisin ve yenilikçi tedavilerin hayati önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Araştırmacılar ve tıp bilimcileri, gelişmiş teknolojilerin kanserle mücadeledeki rolünü artırmayı hedefliyor.
Columbia Üniversitesi’nde yürütülen ve Nature dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre, hücresel düzeyde genlerin aktivitesini doğru bir şekilde tahmin edebilen yeni bir teknoloji, bu alandaki potansiyeli gözler önüne seriyor. GET (Genel İfade Dönüştürücü) adı verilen bu model, kanserin genetik başlangıç noktalarını anlamada çığır açabilir. Columbia Üniversitesi profesörü Raul Rabadan, “Bir hücrenin faaliyetlerini doğru bir şekilde tahmin etme becerisine sahip olmak, temel biyolojik süreçlere dair anlayışımızı dönüştürecektir” ifadelerini kullandı.
Doktorlar kanser teşhisinde teknolojiden yararlanıyor.
Günümüzde doktorlar, kanser teşhisini hızlandırmak ve doğruluğunu artırmak için halihazırda bu tür teknolojilerden faydalanıyor. Örneğin, Harvard Tıp Fakültesi’ndeki bilim insanları, kanserin farklı türlerini erken evrede tespit edebilen bir başka modeli tanıttı. CHIEF (Klinik Histopatoloji Görüntüleme Değerlendirme Vakfı) adı verilen bu model, 19 farklı tümör türünü analiz ederek, hastaların moleküler profillerini tahmin etme yeteneği sunuyor.
Kanser tespitinde kullanılan modellerin daha fazla teste ihtiyacı var.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA)’de bazı teknolojilere onay verdi. Almanya’da yapılan bir çalışmada, doktorların kanser tespiti için bu sistemleri kullanarak %17,6 daha yüksek başarı oranına ulaştığı kaydedildi. Ancak uzmanlar, bu tür teknolojilere aşırı güvenin risklerine karşı uyarıda bulunuyor. Birçok model halen araştırma aşamasında ve geniş ölçekte kullanılmadan önce daha fazla test edilmesi gerekiyor. Ayrıca, teknolojiyle hatalı teşhis riskleri de bulunuyor. Yapılan bazı çalışmalar, eğitimli doktorların hâlâ vazgeçilmez bir rol oynadığını açıkça ortaya koyuyor.
Kaynak: Popular Science