Ay’ın iç yapısı hakkında yıllardır süren tartışmalar, Mayıs 2023’te yayımlanan kapsamlı bir araştırmayla yeni bir boyut kazandı. Fransa’daki Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’nden astronom Arthur Briaud liderliğindeki ekip, Ay’ın iç çekirdeğinin, Dünya‘nın çekirdeğine benzer şekilde katı bir demir yapıya sahip olduğunu ortaya koydu. Bu buluş, Ay’ın ve dolayısıyla Güneş Sistemi’nin oluşum ve evrim sürecini anlamada önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Araştırmacılar, Ay’ın iç çekirdeğinin varlığına dair kesin kanıtlar sunarak, Ay’ın manyetik alanının nasıl geliştiği ve zamanla nasıl kaybolduğuna dair teorilere destek sağladı. Modellemeler, Ay’ın çekirdeğinin dışta sıvı, içte ise katı bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Katı iç çekirdeğin çapının 258 kilometre olduğu, yoğunluğunun ise metreküp başına 7.822 kilogram olduğu belirlendi. Bu değer, demirin yoğunluğuna oldukça yakın. Briaud’un ekibi, elde ettikleri sonuçların, 2011 yılında NASA Marshall’dan Renee Weber liderliğindeki ekibin Apollo verileriyle ulaştığı benzer bulguları doğruladığını belirtti. Weber’in çalışması, yaklaşık 240 kilometre çapında ve 8.000 kg/m³ yoğunluğa sahip katı bir çekirdeği işaret ediyordu.
Yeni gözlemler, Ay’ın iç yapısını anlama yönünde önemli adımlar atılmasına yardımcı oluyor.
Apollo misyonları sırasında toplanan sismik veriler, Ay’ın iç yapısını anlamada temel kaynaklardan biri. Ancak bu verilerin çözünürlüğü, çekirdeğin tam yapısını belirlemek için yeterli değildi. Briaud ve ekibi, bu boşluğu doldurmak için Ay lazer menzil deneylerinden ve yerçekimi verilerinden faydalandı. Elde edilen gözlemsel veriler, Dünya ile Ay arasındaki yerçekimi etkileşimleri, Ay’ın uzaklık değişimleri ve yoğunluk ölçümleri gibi çeşitli unsurları içeriyor. Bu kapsamlı analiz, Ay’ın mantosundaki yoğun maddelerin merkeze çöktüğü, daha az yoğun maddelerin ise yukarı doğru hareket ettiği “küresel manto devrilme” teorisini destekliyor. Bu dinamik süreç, Ay’ın volkanik bölgelerindeki elementlerin varlığını açıklayan teorilere de katkı sağlıyor.
Ay’ın manyetik alanının kaybolma sebebi Ay’ın çekirdeğiyle ilgili yeni bulgularla aydınlanabilir.
Ay’ın, oluşumundan kısa süre sonra güçlü bir manyetik alan ürettiği, ancak bu alanın 3,2 milyar yıl önce kaybolmaya başladığı biliniyor. Bu manyetik alanın, çekirdekteki hareket ve konveksiyon süreçleriyle bağlantılı olduğu düşünülüyor. Araştırma sonuçları, Ay’ın çekirdeğinin yapısının manyetik alanın neden kaybolduğu sorusuna yeni yanıtlar sunabileceğini gösteriyor. Briaud ve ekibi, yeni bulguların ileride yapılacak Ay görevlerinde sismik verilerle doğrulanabileceğini vurguluyor. İnsanlığın Ay’a dönüş hazırlıklarının hız kazandığı bu dönemde, bu tür keşiflerin gelecekteki uzay misyonlarını şekillendirebileceği ifade ediliyor. Ay’ın iç yapısını daha ayrıntılı bir şekilde anlamak, yalnızca uydumuzun tarihini değil, aynı zamanda Güneş Sistemi’nin evrimini de yeniden yazma potansiyeline sahip.
Kaynak: Science Alert