AB Komisyonu’nun hazırladığı 2024 Genişleme Paketi kapsamında yer alan 96 sayfalık ‘Türkiye Raporu’ kamuoyuyla paylaşıldı.
Raporda AB’nin Türkiye’de temel haklar, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne ilişkin kaygılarının devam ettiğinin altı çizilirken, dış politikada Türkiye’nin uyguladığı bazı politikaların AB öncelikleriyle çeliştiği belirtildi. Türkiye ekonomisinin değerlendirildi raporda göç ve sığınmacı politikası doğrultusunda gönüllü geri dönüşlerin hızlandığı aktarıldı.
AB Komisyonu’nun 2024 yılı ‘Türkiye Raporu’
AB Komisyonu’nun kamuoyuyla paylaştığı 2024 Genişletme Paketi kapsamında yer alan 96 sayfalık Türkiye Raporu’nda Türkiye’nin AB için aktif ve önemli bir oyuncu olduğu belirtilirken dış politikada ‘AB’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlara uyum eksikliği’ ve AB tarafından terör örgütü olarak değerlendirilen Hamas’ı destekleyişinin AB öncelikleriyle uyuşmadığı ifade edildi.
AB Komisyonu’nun raporunda 31 Mart yerel seçimlerinde genel olarak halkın iradesine saygı duyulduğu belirtilirken, Türkiye’de kamu yönetiminin siyasallaştırılması konusunda eleştiride bulunuldu. Raporda konuyla ilgili, “Hükümetin muhalefet partilerinden belediye başkanları üzerindeki baskısı, yerel demokrasiyi zayıflatmaya devam etmiştir. Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları, faaliyet gösterme alanının daralması ve sürekli otorite baskısı gibi çeşitli kısıtlamalarla karşılaştıkları zor bir ortamda faaliyet göstermektedir.” ifadeleri kullanıldı.
Raporda Türkiye’nin AİHM kararları değerlendirildi.
AB Komisyonu’nun raporunda yer alan yargı ve temel haklar bölümünde Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bazı kararlarını uygulamayı reddetmeye devam ettiğinin altı çizildi. Raporda Türkiye’de hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığı ve temel haklardaki durumun kötüye gittiği belirtilerek, “Temel haklar ve hukukun üstünlüğü alanlarında, özellikle yargının bağımsızlığı konusunda ciddi endişeler devam etmektedir. Hukukun üstünlüğü ve temel haklar konusundaki diyalog, AB-Türkiye ilişkilerinin ayrılmaz bir parçasıdır.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Türkiye Raporu’nda ekonomik durum
AB Komisyonu raporunda yer alan ekonomik durum değerlendirmesinde “Türkiye işleyen bir piyasa ekonomisi konusunda oldukça ileri bir noktadadır ve raporlama döneminde bazı ilerlemeler kaydetmiştir.” ifadesi kullanıldı. Uygulanan daha sıkı para politikasının hoş karşılandığı belirtilen raporda bunun dış dengesizlikleri azaltmaya yardımcı olduğu ve iç talebi makulleştirdiği belirtildi. Halen yüksek olmakla birlikte enflasyon ve enflasyonist baskıların azaldığı bildirilen raporda “İstihdam arttı, ancak işgücü piyasası hala büyük yapısal zorluklarla karşı karşıya.” değerlendirmesi yapıldı.
Oluşan bütçe açığının kısmen deprem sonrası yapılanma harcamaları nedeniyle arttığı hatırlatılan raporda, “Bankacılık sektörü değişen politika ortamına nispeten sorunsuz bir şekilde uyum sağladı.” ifadesi yer aldı.
İş ortamını iyileştirmek için adımlar atıldığı ancak şeffaflık ve öngörülebilirliğin endişe kaynağı olmaya devam ettiği kaydedilen raporda Türkiye’nin AB içindeki rekabet baskısı ve piyasa güçleriyle başa çıkma kapasitesi açısından iyi düzeyde olduğuna işaret edildi.
Raporda, Türkiye’de yatırım faaliyetinin 2023’te önemli ölçüde arttığı, dijitalleşme ve ekonominin yeşil dönüşümünde adımlar atıldığı hatırlatıldı.
Raporda göç ve sığınmacı politikası değerlendirmesi
Türkiye’nin en büyük mülteci nüfuslarından birine ev sahipliği yaptığı ifade edilen raporda resmi kaynakların ilettiği verilere göre 2023’te bir önceki yıla göre daha az sayıda Suriyeliye Türk vatandaşlığı verildiği ve gönüllü geri dönüşlerin hızlandığı belirtildi.
Raporda, AB-Türkiye Göç Mutabakatı’nın işbirliğinin ana çerçevesi olmaya devam ettiği belirtilerek, düzensiz göçle mücadelede işbirliğinin “verimli ve sonuç getirici” olduğu ifade edildi.
Kaynak: Cumhuriyet, Anadolu Ajansı