Eurostat, Avrupa genelinde 25-74 yaş arası yetişkinlerin eğitim seviyelerini ortaya koyan bir istatistik yayımladı. Bu istatistik, Avrupa Birliği (AB) üye ülkeleri ve aday ülkeler arasında eğitim seviyelerinin farklılıklarını gözler önüne seriyor. Verilere göre, İskandinav ve Baltık ülkeleri, yükseköğretim mezunlarının oranında AB ortalamasını aşarak öne çıkıyor. Örneğin, İsveç ve Norveç’te yükseköğretim mezunlarının oranı yüzde 45’in üzerinde, Letonya’da ise bu oran yüzde 44 olarak kaydedildi. Diğer İskandinav ve Baltık ülkeleri de benzer şekilde yükseköğretim mezunları açısından AB ortalamasının üstünde yer alıyor.
Öte yandan, Türkiye’nin bu istatistikte düşük eğitim seviyesine sahip nüfusun en yüksek orana sahip olduğu ülke olduğu dikkat çekiyor. Türkiye’de 25-74 yaş arası nüfusun yüzde 61,8’i düşük eğitim seviyesine sahip. Eğitim seviyeleri üç ana kategoriye ayrılarak değerlendirildi: “Düşük seviye” okul öncesi, ilköğretim ve alt ortaöğretim (ISCED seviyeleri 0-2); “orta seviye” lise ve lise sonrası yükseköğretim dışı eğitim (ISCED seviyeleri 3 ve 4); ve “yüksek seviye” yükseköğretim (ISCED seviyeleri 5-8). Bu veriler, Türkiye’nin düşük eğitim seviyesine sahip nüfus oranının Avrupa’daki en yüksek oran olduğunu ortaya koyuyor.
Türkiye, Avrupa Birliği ortalamasının gerisinde kaldı.
Türkiye’de yükseköğrenim mezunu olan 25-74 yaş arası nüfusun oranı %20,6 olarak belirlendi. Bu oran, Avrupa Birliği ortalamasının altında kaldı. Türkiye’yi %18,5 ile İtalya ve %17,4 ile Romanya takip ediyor. Öte yandan, Birleşik Krallık’ta bu oran %43,5 ile oldukça yüksek ve AB’nin “Dört Büyük” olarak bilinen ülkeleri arasında en yüksek orana sahip. Fransa (%38,2) ve İspanya (%38) bu ülkeler arasında yüksek oranlara sahip diğer ülkeler olarak öne çıkıyor.
Avrupa ülkelerinde mesleki eğitim, orta öğretim düzeyinde önemli bir rol oynuyor. Çekya (%63,9), Polonya (%52,2) ve Almanya (%47,4) gibi ülkelerde orta öğretim düzeyinde mesleki eğitimin payı %45’in üzerindedir. Türkiye’de ise bu oran %36,2 ile AB ortalamasının altında kalıyor. Mesleki eğitimin bu denli yaygın olması, ülkelerin işgücü piyasasına nitelikli eleman kazandırma politikalarının bir yansıması.
Avrupa genelinde kadınların yükseköğrenim görme oranı erkeklere kıyasla daha yüksek.
2022 verilerine göre, 25-34 yaş arası kadınların %47,6’sı yükseköğrenim mezunu iken, bu oran erkeklerde %36,5’tir. İskandinav ve Baltık ülkelerinde bu fark kadınlar lehine daha belirgin. Örneğin, İzlanda’da bu fark %25,4 puan iken, Slovenya’da %23,8 ve Slovakya’da %22,8 puan. Türkiye’de ise bu fark sadece %1,3 puan ile kadın ve erkekler arasında nispeten küçük bir fark olduğunu gösterdi. AB genelinde 25-74 yaş arası yükseköğrenim mezunlarının oranı yıllar içinde sürekli artış gösteriyor. 2004 yılında %19,1 olan bu oran, 2022 yılında %31,8’e yükseldi. Bu artış, eğitim sistemlerinin gelişimi ve daha fazla bireyin yükseköğrenime erişim sağlamasıyla ilişkilendiriliyor.
İş gücü piyasasında dijitalleşme ve otomasyonun artması, yetişkinlerin becerilerini güncellemelerini zorunlu hale getirdi. Bu nedenle, hayat boyu öğrenme önem kazanıyor. Eurostat’a göre, AB’de 2022 yılında 25-64 yaş arası bireylerin %11,9’u son 4 hafta içinde eğitim veya öğretime katıldı. İskandinav ülkelerinde bu oran oldukça yüksekken, Balkan ülkeleri AB ortalamasının gerisinde kalıyor. Örneğin, İsveç’te bu oran %36,2 iken Bulgaristan’da sadece %1,7.
Kaynak: Euronews