Yaklaşık dört yıl önce Çinli bilim insanlarının Chang’e-5 misyonu kapsamında Ay’dan topladığı örneklerde, Ay toprağında grafen bulunduğu duyurulmuştu. Bu çığır açıcı keşif, Ay’ın kökeniyle ilgili kabul gören teorilere meydan okumaya hazırlanıyor.
‘Dev Çarpışma Teorisi’ Ay’ın kökenine dair kabul gören en yaygın teori. Dev Çarpışma Teorisi’ne göre Dünya, Mars büyüklüğünde bir gezegenle 4.5 milyar yıl önce çarpıştı. Bu çarpışmanın sonucunda da Ay oluştu. Ay örneklerinde karbona az rastlanması da bu çarpışma teorisini desteklemişti. Ancak bu teorinin ilerleyen günlerce çökebileceği dile getiriliyor. Çünkü Çinli bilim insanları, yaklaşık dört yıl önce Ay’dan topladığı örneklerde, Ay toprağında grafen bulunduğunu duyurdu. Araştırmayı yürüten Jilin Üniversitesi ekibi, Ay toprağındaki karbonun varlığının, Ay’ın Dünya ile başka bir küçük gezegen arasındaki çarpışmadan oluştuğunu açıklayan teoriyle çeliştiği ifade edildi.
Ay’ın tarihinin yeniden keşfedebileceği vurgulandı.
Karbonun saf bir formu olan grafenin kökenlerini daha derinlemesine incelemek üzere Çinli bilim insanları daha genç Ay örneklerini incelemeye odaklandı. Bu örnekler yaklaşık 2 milyar yaşında. İncelemenin amacı Ay’da bulunan yerli karbonun kristal yapısını çözmek olarak ifade edildi. Bu örneklerde bulunan grafeni analiz eden araştırmacılar, Ay’ın yüzeyinde bir karbon yakalama süreci olabileceğini öne sürdüler.
Shenyang Ulusal Malzeme Bilimi Laboratuvarı ve Çin Derin Uzay Araştırma Laboratuvarı’ndan uzmanların da yer aldığı ekip tarafından, bulguların “kimyasal bileşenlerin anlaşılmasını ve Ay’ın tarihini yeniden keşfedebileceğini” vurgulandı.
2,9 x 1,6 mm civarındaki küçük bir Ay kayası örneğini incelemek için bilim insanları, mikroskobik yöntemlerle birlikte malzemeleri analiz etmek için güçlü bir teknik olan Raman spektroskopisini kullandılar .
2020 yılında Chang’e-5 görevi tarafından alınan örnek, “insan müdahalesinden çok fazla etkilenmemiş” olan Ay’ın yakın tarafındaki bir volkanik bölgeden. Grafen; ayrı pullar halinde ve sodyum, magnezyum, alüminyum, silisyum, kalsiyum, kalay ve demir gibi elementleri çevreleyen bir “karbon kabuğunun” parçası olarak keşfedildi.
Kaynak: TRT Haber