Bilim insanları, uzun yıllardır akıllı yaşamın evrende nadir rastlanan bir tesadüf olduğuna inanıyordu. Ancak Penn State Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yürütülen yeni bir çalışma, insanlığın ortaya çıkışının düşük olasılıklı bir şans eseri değil, Dünya’nın gelişen koşullarının doğal bir sonucu olduğunu öne sürerek bu görüşe meydan okuyor.
Science Advances dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, Dünya’da zeki yaşamın ortaya çıkışı, çevresel faktörlerin zaman içinde uygun hale gelmesiyle mümkün oldu. Bilim insanları, gezegenimizin atmosferindeki oksijen seviyesinin artışı gibi kritik değişimlerin, daha karmaşık yaşam formlarının evrimleşmesini sağladığını belirtiyor.
Yeni çalışma, zekânın doğal bir sonuç olduğunu savunuyor.
Çalışmada, uzun süredir kabul gören “sert adımlar” teorisine de itiraz ediliyor. Bu teori, akıllı yaşamın ortaya çıkışının son derece düşük bir olasılık olduğunu ve evrende benzer yaşam formlarının var olma ihtimalinin neredeyse sıfır olduğunu savunuyordu. Ancak araştırmacılar, zekânın gelişiminin istisnai bir olaydan çok, gezegensel süreçlerin bir sonucu olabileceğini belirtiyor.
Penn State’ten astronomi profesörü Jason Wright, “Evrim, bir dizi imkânsız olayın gerçekleşmesiyle değil, gezegenin değişen koşullarıyla birlikte ilerleyen öngörülebilir bir süreç olabilir” dedi.
Evrim, akıllı yaşamın kaçınılmaz sonucu olabilir.
Bu yeni model, Dünya dışı yaşam araştırmalarına da yeni bir bakış açısı getiriyor. Araştırmacılar, ötegezegenlerin atmosferlerinde oksijen gibi biyolojik izlerin aranmasını ve evrimsel sürecin farklı çevresel koşullarda nasıl işlediğinin incelenmesini öneriyor.
Bilim insanları, yaşamın kökenine dair bu yeni perspektifin, evrende insanlığa benzer zeki varlıkların bulunma ihtimalini artırabileceğini vurguluyor. Yapılan araştırma, akıllı yaşamın rastlantısal bir şans değil, evrimsel sürecin doğal bir sonucu olabileceğini gösteriyor.
Kaynak: SciTechDaily