İBB'den Deprem Açıklaması: İstanbul Depreme Hazır mı?

Uzmanlar, yıllardır Marmara Denizi’nde gerçekleşme ihtimali olan deprem için yetkilileri uyarıyor. İstanbul’un depreme hazırlıklı olmamasına dikkat çeken uzmanlar, acı bir sonuçla karşılaşmamak adına şehir için gereken yapıların düzenlenmesi tavsiyesini veriyor. 6 Şubat 2023’te yaşanan Maraş depreminin ardından bir nebze kentsel dönüşüm çalışması yapılsa da İstanbul’da hala riskli yapılar mevcut.

İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Murat Yün, İstanbul’un depreme yönelik çalışmaları, güvenilir ve riskli ilçeleri hakkında açıklamalarda bulundu.

İstanbul depreme hazır mı?

Marmara Denizi’nde beklenen deprem hakkında uzmanlar uyarılarda bulunurken İstanbul’da binaları güçlendirmek adına çalışmalar devam ediyor. Konuyla ilgili İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Murat Yün, açıklamalarda bulundu. İstanbulluların merak ettiği ‘şehir depreme hazır mı?’ sorusunun yanıtını veren Murat Yün, “İstanbul’da yaklaşık 1 milyon 200 bin konut var. Yaklaşık 850 bini ise 2000 yılı öncesinde yapılmıştı. İstanbul depreme hazır diyemiyoruz. Çünkü İstanbul’un yapısı çok eski. Kentsel dönüşüm yasası ile 12 yılda yenilenen bina sayısı 92 bin. 850 bin ile 92 bini yan yana koyduğunuzda yüzde 12-13’lük bir yenilenme demek. Bu sayılarla İstanbul depreme hazır diyemiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Büyük bir depremde 200 bin konut yıkılabilir.

Bulunduğu açıklamasında deprem tehlikesinin altını çizen Murat Yün, “Hem zemin hem yapı stoğunu birlikte değerlendirdiğimizde; çeşitli matematiksel yazılımlarla bir deprem hasar tahmini yaptık. 7.5 ve üzeri bir depremde yaklaşık 200 bin civarı binanın ağır hasar alacağını ya da yıkılacağını öngörüyoruz. Hızlı yapı tarama testiyle tespit ettiğimiz 1556 bina ise deprem olmaksızın kendi kendine yıkılabilir. Bu 200 bin yapı, olası depremde ağır hasar alacak sayı. Bu binalarda yaklaşık 2,5 3 milyon nüfus var. 200 bin binada en riskli olanları bularak bunlara müdahale etmek ana hedefimiz. Kendi kendine yıkılabilecek 1556 binada o yapılar arasında.” değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul barınma sorunu tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir

200 bin binada hasar görülmesi halinde şehrin büyük bir sorunla karşılaşacağını söyleyen Murat Yün, “200 bin yapının zarar göreceğini düşünürsek, yaklaşık 3 milyon civarında bir nüfusun barınma sorunuyla karşı karşıya kalacağız diye öngörüyorum. Bunun yanında depremden sonra psikolojik baskıdan dolayı evlerine girmek istemeyen vatandaşlarımız da olacak. Yönetilebilir bir hal alması için olabildiğince binaların ayakta kalabileceği, binaların yenilenebileceği bir senaryoya evrilmemiz lazım. Barınmadan, beslenmeye kadar çalışmamız lazım. Bütün yetki AFAD’a geçtiği için sadece geçici barınma alanı yetki alanımızda. Konteyner kentlerin kurulacağı alanlar hala kurulmuş değil. Afet toplanma alanlarımız var. Bunların hepsinin hazırlanması lazım.” ifadelerini kullandı.

Murat Yün, İstanbul’un en güvenilir ve riskli ilçelerini açıkladı.

İstanbul’da yaşanacak olan olası bir depremde yapı olarak en riskli ilçeleri açıklayan Murat Yün, “Avrupa Yakası’nın özellikle güney kesimleri E-5 ile deniz arasında kalan alanlar faya yakınlığından dolayı ve zeminin deprem etkisini büyüterek yapıya verdiği zarardan dolayı daha riskli ilçeler olarak tanımlayabiliriz. Tespitlerimizde de hem yıpranmış yapı stoğundan dolayı hem de zeminlerin bu alanlarda zayıf olması nedeniyle bu bölgeler tehlikeli. Avcılar, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Esenyurt, Silivri… Aslında Fatih’ten Silivri’ye kadar olan hattan bahsedebiliriz.” dedi.

Açıklamasının devamında olası bir depremde İstanbul’un en güvenilir ilçelerine de değinen Murat Yün, “Yapı yeniyse, 2018 sonrası yönetmeliğe uygun şekilde bir binada oturuyorsanız daha güvenli demek daha mümkün. İlçe ilçe kategorilendirmemek lazım. yapıya ve zemine göre değişir. Zemin olarak İstanbul’un kuzeyi daha sağlam. Başakşehir, Arnnavutköy, Çatalca, Sarıyer, Beşiktaş gibi yerlerde zemin daha sağlam. Kağıthane’de dere kısımları güvenli sayılmaz. Cendere Vadisi yapı yoğun bir hal aldı. Kurumuş dere yataklarında değilseniz, güneye göre daha sağlam. Sadece sağlam zemin yetmez, yönetmeliğe uygun sağlam zeminler de önemli.” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: GazeteDuvar