Güneş’e uzaklık açısından beşinci sırada bulunan ve Güneş sisteminin en büyük gezegeni olan Jüpiter, büyük oranda hidrojen ve helyum gazlarından meydana gelmektedir. Bilim insanları ise bu gezegeni ve uydularını detaylı bir şekilde araştırmaya devam ediyor.
NASA‘nın 2011 yılında uzaya gönderdiği Juno aracı, Jüpiter’in yörüngesinde dolaşarak gezegen hakkında çeşitli bilgileri Dünya’ya iletiyor. Juno, Jüpiter’in uydusu IO’da kızılötesi görüntüleme teknikleri kullanarak lav göllerini tespit etti.
Bu çalışma yoluyla IO’daki volkanik faaliyetler gözlemlenebiliyor.
Araştırmacılardan Alessandro Mura, bu çalışma sayesinde IO’daki volkanik faaliyetlerin nasıl gerçekleştiğini ve magma hareketlerini gözlemleyebildiklerini belirtti. Araştırmacıların IO üzerinde, özellikle Juno’nun kızılötesi görüntüleri söz konusu olduğunda, hâlâ üzerinde çalışmaları gereken çok şey olduğu düşünülüyor.
Juno, Jüpiter’in nasıl oluştuğunu öğrenmeyi hedefliyor.
San Antonio’daki Southwest Araştırma Enstitüsü’nde Juno’nun baş araştırmacısı olan Scott Bolton, Aralık 2023 ve Şubat 2024’te Io’nun yakın geçişlerinden elde edilen JIRAM verilerini incelemeye yeni başladıklarını belirtti.
NASA’ya göre, Juno görevi; gaz devinin yerçekimi ve manyetik alanlarını, devasa manyetosferini, yoğun auroralarını araştırmayı ve Jüpiter’in renkli atmosferini oluşturan dönen bulutları incelemeyi amaçlıyor. Bu sayede, Jüpiter’in nasıl oluştuğunu ve evrildiğini öğrenmeyi hedefliyor.
Kaynak: donanimhaber.com