Uluslararası bir ekip, Oxford Üniversitesi Fizik araştırmacılarının liderliğinde, Einstein’ın kara deliklerle ilgili önemli bir tahminini doğruladı. X-ışını verilerini kullanarak yerçekimi teorisini test eden bu çalışma, kara deliklerin çevresinde bir “dalma bölgesi” olduğuna dair ilk gözlemsel kanıtı sağlıyor.
‘’Gözlemlenen en güçlü çekim kuvveti.’’
Dalma bölgesi, maddenin deliğin etrafında dönmesi yerine doğrudan içine çekildiği bir alan olarak tanımlanıyor. Ekip bu bölgenin galakside şimdiye kadar gözlemlenen en güçlü çekim kuvvetlerinden bazılarını uyguladığını belirledi. Bulgular şu adreste yayınlandı: Kraliyet Astronomi Topluluğunun Aylık Bildirimleri.
Oxford Üniversitesi Fizik’teki astrofizikçilerin kara deliklerin çevresindeki sırları keşfetmek için yürüttüğü kapsamlı araştırmaların bir parçası olarak yeni bulgular da ortaya çıktı. Bu çalışma, NASA’nın uzay tabanlı Nükleer Spektroskopik Teleskop Dizisi (NuSTAR) ve Nötron Yıldızı İç Kompozisyon Gezgini (NICER) teleskoplarından elde edilen X-ışını verilerini kullanarak, Dünya’ya görece yakın olan daha küçük kara deliklere odaklandı. Bu yılın ilerleyen zamanlarında, Oxford’daki bir başka ekip, Avrupa projesinin bir parçası olarak daha büyük ve daha uzak kara deliklerin ilk görüntülerini kaydetmeye yaklaşmayı umuyor.
Araştırmayı yürüten Oxford Üniversitesi Fizik Bölümü’nden Dr. Andrew Mummery açıklamalarda bulundu:
Dr. Andrew Mummery, şu açıklamalarda bulundu:
- “Bu, bir yıldızın dış kenarından soyulan plazmanın, yaklaşık on bin ışıkyılı uzaklıktaki bir sistemde meydana gelen bir süreç olan kara deliğin merkezine son düşüşünü nasıl geçirdiğine ilk bakış.”
- “Gerçekten heyecan verici olan şey, galakside çok sayıda kara deliğin bulunması ve artık bunları bilinen en güçlü kütleçekim alanlarını incelemek için kullanabilecek güçlü ve yeni bir tekniğe sahip olmamız.”
- “Einstein’ın teorisi bu son düşüşün gerçekleşeceğini öngörüyordu, ancak bunun gerçekleştiğini ilk kez gösterebildik.”
- “Nehrin şelaleye dönüşmesini düşünün, şimdiye kadar nehre bakıyorduk. Bu şelaleyi ilk görüşümüz.”
- “Bunun, kara deliklerin etrafındaki son alanı araştırmamıza olanak tanıyan heyecan verici yeni bir gelişmeyi temsil ettiğine inanıyoruz. Ancak o zaman yerçekimi kuvvetini tam olarak anlayabiliriz”
- “Plazmanın bu son dalışı bir kara deliğin en ucunda meydana geliyor ve maddenin yerçekimine mümkün olan en güçlü biçimde tepki verdiğini gösteriyor.”
Kara delikler çok uzun süredir bilim insanları tarafından mercek altındaydı.
Astrofizikçiler, kara deliklerin yakınında neler olup bittiğini anlamak için uzun zamandır kara delik etrafındaki madde disklerini incelemeye çalışıyorlar. Bu disklerin incelenmesiyle, “dalma bölgesi” olarak adlandırılan uzay-zamanın son noktası hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışıyorlar. Bu bölgede, kara deliğe doğru son bir inişi durdurmanın imkansız olduğu ve çevredeki maddenin neredeyse tamamen yok olduğu bir alan bulunmaktadır.
Astrofizikçiler arasında, dalma bölgesinin tespit edilip edilemeyeceği konusunda uzun yıllardır devam eden bir tartışma var. Oxford ekibi, bu konuda modeller geliştirmek için son birkaç yılı harcadı ve yeni yayımlanan bir çalışmada, X-ışını teleskopları ve Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan gelen veriler kullanılarak bulunan ilk doğrulanmış tespiti sunuyor.
Kara delikleri incelemek için yeni bir teleskop inşa ediliyor.
Oxford Üniversitesi Fizik Bölümü’nden bir başka ekip, kara deliklerin görüntülerini doğrudan oluşturma yeteneğimizi büyük ölçüde artıracak yeni bir teleskop olan Afrika Milimetre Teleskobu’nun inşası için çaba sarf ediyor. Şu ana kadar bu teleskopa 10 milyon Euro’dan fazla fon sağlandı. Bu kaynakların bir kısmı, Namibya Üniversitesi’nin astrofizik alanındaki ilk doktoralarını desteklemek için Oxford Fizik Üniversitesi ekibiyle yakın iş birliği içinde çalışacak.
Bu yeni teleskopun, galaksimizin merkezi ve ötesindeki büyük kara deliklerin gözlemlenmesine ve görüntülenmesine olanak sağlaması bekleniyor. Büyük kara deliklerin, küçük kara deliklerde olduğu gibi “olay ufku” olarak adlandırılan ve kara delik döndükçe maddeyi uzaydan merkezlerine doğru spiral şeklinde çeken bir yapıya sahip olduğu düşünülüyor. Bu, neredeyse hayal edilemez enerji kaynaklarını temsil ediyor. Ekip, bu dönüşleri ilk kez gözlemleyip kaydetmeyi umuyor.
Kaynak: PHYS