Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2.5 oranında bir büyüme kaydetti. Bu büyüme, sanayi ve hizmet sektörlerinde yaşanan artışlar başta olmak üzere çeşitli faktörlerin etkisiyle gerçekleşti. Ekonomik toparlanma, yılın ilk yarısında güçlü sinyaller verdi.
“GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2024 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; diğer hizmet faaliyetleri %7,4, inşaat %6,5, tarım sektörü ile gayrimenkul faaliyetleri %3,7, bilgi ve iletişim faaliyetleri ile finans ve sigorta faaliyetleri %3,4, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri %3,2, hizmetler %2,9, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri %0,6 arttı. Sanayi sektörü ise %1,8 azaldı.”
Ekonomik büyüme, işletmelerin üretim kapasitesini artırarak yeni iş fırsatları oluşturuyor ve istihdam oranlarını yükseltiyor.
İşsizlik oranlarının azalması, hane halkı gelirlerinde artışa yol açıyor ve genel refah seviyesini yükseltiyor. Büyüyen ekonomi, yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çekiyor. Artan yatırımlar, sanayi, teknoloji ve altyapı projelerine yönlendiriliyor. Yeni yollar, köprüler ve enerji tesisleri gibi projeler, ekonomik büyümeyi destekliyor.
Ekonomik büyüme, talep artışına neden olarak enflasyonun yükselmesine yol açabiliyor. Merkez bankaları, bu durumu kontrol altına almak için faiz oranlarını ayarlıyor ve bu da kredi maliyetlerini ve tüketici harcamalarını etkiliyor. Büyüme, gelir dağılımında eşitsizliklere neden olabiliyor. Zengin ve yoksul arasındaki farkların artması, sosyal gerilimleri tetikleyebiliyor. Bu nedenle, büyümenin sürdürülebilir ve kapsayıcı olması önem taşıyor. Ekonomik büyüme, tüketici güvenini artırıyor ve harcama eğilimlerini yükseltiyor. Ancak, yüksek tüketim oranları tasarruf eğilimlerini azaltabiliyor ve bu, uzun vadede ekonomik dengesizliklere yol açabiliyor.
İkinci çeyrek büyüme verileri, ekonomik toparlanmanın devam ettiğine işaret ediyor.
Büyüyen ekonomiler, ihracat kapasitelerini artırarak dış ticaret dengesini olumlu yönde etkiliyor ve uluslararası alanda rekabet gücünü yükseltiyor. Türkiye’nin ikinci çeyrek büyüme verileri, ekonomik toparlanmanın devam ettiğine işaret ediyor; ancak, küresel ekonomik koşulların etkisiyle büyümenin seyrinin dikkatle izlenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Kaynaklar: Sputnik. TÜİK