Bilgi Güvenliği Derneği Başkanı Mustafa Alkan, ulusal siber güvenliğe yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Genel Sekreter Oğuz Yılmaz ve Disiplin Kurulu Üyesi Süleyman Özarslan ile birlikte düzenlediği basın toplantısında Alkan, Türkiye’de siber güvenlik konusunda bir yasal düzenlemenin gündemde olduğunu ve bu düzenleme ile merkezi bir otoritenin kurulmasının planlandığını duyurdu.
Mustafa Alkan, siber güvenlik alanında yayımlanan strateji ve politika belgelerinin ardından bir yasal düzenlemenin tartışıldığını ve ulusal çapta güvenliği sağlamak için merkezi bir yönetim yapısının gerekli olduğunu vurguladı. Bu yapı ile siber güvenliğin sağlanması, kuralların belirlenmesi ve uygulanmasının kolaylaştırılacağını ifade etti.
Alkan, son dönemde yaşanan önemli siber güvenlik olaylarına da dikkat çekti.
Microsoft ürünlerinde kullanılan siber güvenlik yazılımında yaşanan bir sorun nedeniyle, bu yazılımı kullanan havayolu şirketleri, üretim tesisleri, elektrik şebekeleri ve bankaların büyük kesintiler yaşadığını hatırlatan Alkan, bu durumu “Microsoft çökerse dünya da çöker” mesajı olarak nitelendirdi. Alkan, yaşanan sorunu bir “siber saldırı“ olarak değerlendirirken, aynı güvenlik yazılımının yerli muadilini kullanan şirketlerin hiçbir sorun yaşamadığını belirtti.
Alkan, İsrail’in Hizbullah mensuplarına yönelik gerçekleştirdiği donanımlı saldırıya da değinerek, bu saldırının “her yere ulaşabiliriz” mesajı taşıdığını söyledi. Bu olayın da yerli ve milli teknolojilerin stratejik önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti. Almanya’nın “dinleme skandalı” olarak bilinen güvenlik açığının ardından, sistemlerini tamamen Alman yapımı donanım ve yazılımlarla değiştirmesini örnek gösteren Alkan, Türkiye’nin de benzer adımlar atması gerektiğini ifade etti. Hem kamu kurumlarının hem de özel sektörün yerli çözümleri tercih etmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye, siber güvenlik endekslerinde dünya genelinde 11. sırada.
Türkiye’nin siber güvenlik endekslerinde dünya genelinde 11. sırada yer aldığını ancak siber dayanıklılıkta 23. sırada bulunduğunu belirten Alkan, bu durumun geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Alkan, “Siber güvenlik, siber dayanıklılık bir beka meselesidir. Devletin en önemli öncelikleri arasında yer almalı. Yerli ve milli teknolojilerle siber ordu ve siber savunma kapasitemizi artırmalıyız” dedi.
Ayrıca, son dönemde yaygınlaşan fidye yazılımları gibi tehditlerin gerçek kişilerden küçük işletmelere kadar geniş bir kesimi etkilediğine dikkat çeken Alkan, siber güvenliğin sadece kamu kurumları için değil, bireyler ve özel sektör için de hayati önem taşıdığını hatırlattı.
Kaynak: Ekonomim