COVID-19 salgını, uzaktan çalışma sisteminin iş hayatında kalıcı bir yer edinmesine yol açarken, birçok şirket haftanın en azından bir bölümünde çalışanlarına evden çalışma seçeneği sunmaya başladı. Ancak, bazı işverenler salgın sonrası çalışanlarını tekrar tam zamanlı olarak ofise geri çağırmayı tercih etti. Örneğin, Amazon yakın zamanda hibrit çalışma politikasını sona erdirerek, çalışanlarını haftada beş gün ofise dönmeye zorunlu kıldı.
Avrupa Birliği’nde (AB) ise çalışanların büyük çoğunluğu halen işe gidip geliyor. Eurostat verilerine göre, 2021 yılında AB’de istihdam edilen bireylerin yalnızca %13,5’i evden çalışıyordu. Üstelik bu oran, salgın öncesinde daha da düşüktü. 2019 verilerine göre, AB ülkeleri arasında işe gidip gelme süreleri önemli farklılıklar gösteriyor. Örneğin, Letonya 33 dakika ile en uzun ortalama işe gidip gelme süresine sahipken, Kıbrıs ise 19 dakika ile en kısa süreye sahip.
Kentsel yapı ve altyapı kritik rol oynuyor.
Türkiye ise 23 dakikalık ortalama işe gidip gelme süresiyle AB ortalamasına yakın bir performans sergiliyor. Çalışanların çoğu, özellikle Güney Avrupa ülkelerinde daha kısa sürelerde iş yerlerine ulaşırken, Batı ve Kuzey Avrupa ülkelerinde bu süre 25-27 dakika arasında değişiyor. Almanya, Fransa ve İsviçre gibi ülkeler bu ortalamaya yakın seyrediyor.
İşe gidip gelme sürelerini etkileyen faktörler arasında, ülkelerin kentsel yapısı, karayolu altyapıları, işsizlik oranları ve motorizasyon düzeyleri yer alıyor. Daha iyi altyapıya sahip ülkelerde işe gidip gelme süreleri genellikle daha kısa olurken, yüksek motorizasyon oranlarına sahip ülkelerde bu süre uzayabiliyor. Bir saatten fazla işe gidip gelen çalışanlar ise AB genelinde %8,1’lik bir orana sahip. Özellikle Letonya, İngiltere, İrlanda ve Belçika gibi ülkelerde bu oran %10’un üzerine çıkıyor.
Uzaktan çalışma, iş hayatının dönüşümünde önemli yer edindi.
Uzaktan çalışma, bu tabloyu değiştiren önemli bir faktör olarak dikkat çekiyor. Indeed Hiring Lab EMEA araştırma müdürü Pawel Adrjan, Avrupa genelinde uzaktan ve hibrit çalışma taleplerinin tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaştığını belirtiyor. Veriler, Fransa, Almanya, İspanya ve İngiltere gibi ülkelerde uzaktan çalışma aramalarının hızla arttığını gösteriyor. Ancak uzaktan çalışmanın getirdiği zaman tasarrufunun büyük bir kısmı işverenlere geri dönüyor. Araştırmalar, evden çalışanların yolda harcamadıkları zamanın %40’ını işlerine harcadığını ortaya koyuyor.
İşe gidip gelme süreleri ile bireylerin refah düzeyi arasında da doğrudan bir ilişki bulunuyor. Çalışma süresi uzadıkça refah seviyesinde düşüş gözleniyor. Avrupa şehirlerinde toplu taşıma memnuniyet seviyeleri de büyük farklılıklar gösterirken, bu durum bireylerin işe gidip gelme deneyimlerini doğrudan etkiliyor. Uzaktan çalışma iş hayatının dönüşümünde önemli bir yer edinmiş olsa da, birçok çalışan için işe gidip gelme süresi, iş-yaşam dengesi ve refah açısından kritik bir gösterge olmayı sürdürüyor.
Kaynak: Euronews