Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, sahipsiz sokak hayvanlarının nüfusunun kontrol altına alınmasını hedefleyen, Meclis’e sunulan Ötanazi Yasa tasarısıyla ilgili olarak, “Eğer sahipsiz hayvanlar plansız bir şekilde uyutulup sayılarında keskin bir düşüş yaşanırsa, kentlerimizin sokaklarında fare sayısı artabilir ve Paris’teki duruma dönebiliriz.” şeklinde konuştu.
Türkiye’de son zamanlarda sıkça tartışılan sokaklardaki terkedilmiş hayvanların kontrol altına alınması için yeni bir yasa tasarısı Meclis gündemine geldi. Yakın zamanda komisyonda ele alınacak olan yasa tasarısı, belirli koşullar sağlandığında sahipsiz hayvanların insancıl bir şekilde barındırılmasını öngörüyor.
Sokak hayvanlarının nüfus kontrolü için öne sürülen Ötanazi Yasası hakkında dikkatli bir yaklaşım sergilenmeli.
Hayvanseverler, sokak hayvanlarının uyutulmasına karşı çıkarken, konuyla ilgili farklı görüşler ortaya konuluyor. Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, sokak hayvanlarının nüfus kontrolü için dikkatli bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini vurgulayarak, aksi halde çeşitli sorunlarla karşılaşılabileceğini belirtti.
Avrupa ülkelerinin sokaklarında terkedilmiş hayvanlara rastlanmıyor çünkü bu hayvanlar yıllardır tespit edilip kısırlaştırılıyor. Ancak Paris‘te durum farklı; sokaklarda neredeyse hiç kedi veya köpek yok ama farelerin sayısı 6 milyonu aşmış durumda. Nihat Köse, Paris’te insan nüfusunun üç katı kadar fare bulunduğunu ve çevresel faktörlerin bu durumu tetiklediğini belirtiyor. Ayrıca sokak hayvanlarının aniden azalması doğal dengenin bozulabileceği uyarısında bulunuyor.
Ötanazi Yasası, yalnızca köpekleri değil kedileri de kapsıyor.
TBMM’ye sunulan yasada sahipsiz hayvanlar konusunda yalnızca köpeklerin değil, kedilerin de dikkate alındığını vurgulayan Köse, “Eğer sahipsiz hayvanların kontrolsüz bir şekilde azaltılması sonucunda kedilerin sayısı azalırsa, kentlerimizin sokaklarında farelerin artmasıyla Paris’e dönüşebiliriz. Aynı şekilde köpeklerin azalmasıyla yabani hayvanlar şehre daha rahat inebilir; tilkiler, domuzlar, yılanlar gibi. Bu durum çeşitli hastalıklara zemin hazırlayabilir. Bu çalışmalar yapılırken dengeyi gözetmek son derece önemlidir. En etkili çözümün her zaman dediğimiz gibi etkin bir kısırlaştırma programı olduğuna inanıyorum” dedi.
Kaynak: Sözcü