COVID-19 pandemisi sırasında Japonya’da yapılan kapsamlı bir araştırma, video oyunlarının ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini ortaya koydu. Pandemi 2020’de küresel tedarik zincirlerini altüst ettiğinde, özellikle Nintendo Switch ve PlayStation 5 (PS5) gibi oyun konsollarına olan talep büyük ölçüde arttı. Japon perakendeciler, bu talebe cevap verebilmek için konsol alıcılarını belirlemek üzere bir piyango sistemi uyguladılar. Bu durum, araştırmacılara video oyunlarının insan davranışı üzerindeki etkilerini incelemek için eşsiz bir fırsat sundu.
Toplamda 98.000 kişinin katıldığı ve piyango katılımcısı olan yaklaşık 8.200 kişiyi de kapsayan anket sonuçlarına göre, bir oyun konsolu kazanmak, insanların psikolojik sıkıntılarını azalttı ve yaşam memnuniyetlerini artırdı. Nature Human Behaviour dergisinde yayımlanan bu çalışma, video oyunlarının genel zihinsel refahı artırdığını ortaya koydu.
Video oyunlarının ruh sağlığı üzerindeki etkisi küçük ama algılanabilir boyutta.
Oxford İnternet Enstitüsü’nde araştırmacı olan Nick Ballou, video oyunlarının ruh sağlığı üzerindeki etkisinin “küçük ama algılanabilir” olduğunu belirtti. Ancak, pandeminin dinamikleri, özellikle salgının ilk dönemlerinde insanların genel olarak daha kötü bir ruh sağlığına sahip olması nedeniyle bu sonuçların çarpıtılmış olabileceğini de ekledi. Ballou’nun bir başka çalışması da oyunların, bazı insanlar için COVID-19 döneminin zihinsel yüküyle başa çıkmada yardımcı olduğunu gösterdi.
Kullanılan oyun konsolu türüne göre de farklılıklar bulundu. PS5’in özellikle erkek çocuklar, genç erkekler ve kendilerini “sıkı oyuncular” olarak tanımlayan kişiler üzerinde daha büyük bir etki yarattığı tespit edildi. Bu gruptaki bireyler, PS5 sahibi olduklarında daha yüksek bir yaşam memnuniyeti ve azalmış psikolojik sıkıntı bildirdiler. Diğer yandan, Nintendo Switch’in etkisi daha çok kız çocukları, kadınlar ve oyun oynamaya daha önce fazla ilgi göstermemiş olan kişilerde gözlemlendi. Bu gruptaki bireyler, Nintendo Switch sahibi olduklarında ruh hallerinde iyileşme ve genel olarak daha yüksek bir yaşam tatmini yaşadıklarını belirttiler.
Video oyunlarının popülerliği, pandemi döneminde hızla arttı.
King’s College London’da bilgisayar bilimleri öğretim görevlisi olan Mike Cook, bu bulguların “farklı ürünlerin hayatımızı nasıl farklı şekillerde etkilediğine dair” yeni sorular doğurduğunu belirtti. Video oyunlarının popülerliği, özellikle pandemi döneminde hızla artarken, oyun bağımlılığına yönelik endişeler de gündeme gelmeye devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 2018 yılında oyun bozukluğunu klinik bir sendrom olarak sınıflandırmıştı.
Bu sendrom, kontrolsüz şekilde oyun oynamayı, günlük yaşam faaliyetleri yerine oyuna öncelik vermeyi ve çevre ile ilişkilerdeki olumsuz sonuçlara rağmen oyuna devam etmeyi içeren bir rahatsızlık olarak tanımlandı. Birleşik Krallık’ta oyun bağımlılığı olan kişiler, Ulusal Sağlık Hizmeti’nin (NHS) Ulusal Oyun Bozuklukları Merkezi’nde tıbbi tedavi alabiliyorlar. NHS verilerine göre, Ekim 2019 ve Mart 2023 tarihleri arasında 745 kişi bu kliniğe sevk edildi.
Araştırma, oyunlarla ilgili genel söylemi değiştirebilir.
Bağımlılık risklerinin ötesinde, diğer araştırmalar, video oyunlarının zihinsel refah, saldırganlık ve bilişsel işlevlerle olan ilişkisi hakkında farklı sonuçlar ortaya koydu. Ancak, Japonya’da yapılan bu yeni araştırma, video oyunlarının ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini daha net bir şekilde ortaya koyarak, oyunlarla ilgili genel söylemi değiştirecek.
Bu çalışma, oyunlardan fayda sağlayanlar ile aşırı oyun oynamanın olumsuz sonuçlarını yaşayanlar arasında daha net bir ayrım yapılmasına katkıda bulundu. Ballou, “Oyunların kötülenmesi hâlâ devam ediyor, ancak genel olarak söylemler artık çok daha az farklılık gösteriyor. Şüphesiz zarar gören insanlar var ancak iyi söylemler çoğu insan için ağırlıklı kötü söylemlere göre ağır basıyor“ dedi.
Kaynak: Euronews