Küresel uzay fırlatmalarına olan ilgi artarken, uzay endüstrisinde hem yeni hem de mevcut şirketler arasında rekabet kızışıyor. SpaceX’in geçen yıl 96 fırlatma gerçekleştirmesi, bu alandaki liderliğini pekiştirirken, bu durum rakipleri harekete geçirmiş durumda. Rakipler, piyasada ihtiyaç duyulan arzı karşılamak ve rekabet avantajı sağlamak için çeşitli fırlatma araçları geliştirmeye çalışıyor. Bu hızlı tempolu ve karmaşık sektörde, en son gelişmeleri takip etmek zor. Bu yazı, uzay fırlatmalarında kullanılan mevcut roketler ve henüz fırlatılmamış olan yeni araçlar hakkında kapsamlı bir bakış sunuyor.
Orta, ağır ve süper ağır kaldırma roketlerinin her biri farklı yük kapasitelerine sahip. Orta kaldırma roketleri genellikle alçak Dünya yörüngesine 2,000-20,000 kilogram, ağır kaldırma roketleri 20,000-50,000 kilogram, süper ağır kaldırma roketleri ise 50,000 kilogramın üzerinde yük taşıyabiliyor. Mevcut ağır yük roketlerinden bazıları, Vulcan Centaur ve Ariane 6. Vulcan Centaur, United Launch Alliance’ın şimdiye kadar geliştirdiği en rekabetçi roket olarak öne çıkıyor. Atlas ve Delta IV Heavy roketlerinden daha uygun maliyetli olan Vulcan, çeşitli görev profillerine uyum sağlayacak şekilde yapılandırılabiliyor. İlk fırlatışı Ocak 2024’te yapılmış olup, bir sertifikasyon fırlatışı daha bekleniyor.
Ariane 6’nın, bu yaz başında ilk fırlatışı gerçekleşti.
Ariane 6, Avrupa’nın yeni ağır yük roketi ve bu yaz başında ilk fırlatışı gerçekleşti. Ancak, ilk uçuşunda bazı teknik sorunlar yaşandı. Avrupa, Ariane 6’nın yerel bir fırlatma sağlayıcısı olmadan kıtadaki geniş fırlatma kabiliyetlerini karşılamasını umuyor. NASA’nın Space Launch System (SLS) roketi ise oldukça büyük ve pahalı bir proje. 23,8 milyar dolara mal olan bu roketin, uzun vadede yeniden kullanılabilirlik açısından sınırlamaları bulunuyor. SLS’nin geleceği, özellikle yeniden kullanılabilir roketlerin artışı göz önüne alındığında, belirsizlik taşıyor.
Yeni ve mevcut şirketlerin geliştirdiği roketler, sektörün dinamiklerini değiştirecek. Örneğin, Relativity’nin Terran R’si, Falcon 9’un pazar payını tehdit edebilirken, Blue Origin’in New Glenn ve SpaceX’in Starship roketleri, daha uzak hedeflere ulaşma potansiyeline sahip. Başarılı bir fırlatma, uzay endüstrisinde köklü değişiklikler ve yenilikler getirecek.
Falcon Heavy, ilk kez 2018’de fırlatıldı.
İlk fırlatma özellikle dikkat çekti çünkü SpaceX CEO’su Elon Musk, yük olarak kırmızı bir Tesla Roadster’ı ve sürücü koltuğunda bir kukla astronotu seçti. Falcon Heavy, Falcon 9’un temel tasarımına sahip olsa da, alt kısmına bağlı iki ek güçlendirici ile güçlendirilmiş durumda. Bu tasarım, roketin itiş gücünü artırarak ağır uyduları sabit yörüngeye, Savunma Bakanlığı için gizli yükleri ve bilimsel araçları yörüngeye taşımasını sağlıyor.
Roket yarışında birçok yeni oyuncu yer alıyor.
Özellikle Starship, bu alandaki en dikkat çekici roket. SpaceX’in geliştirdiği Starship, Nisan 2023’te ilk yörünge test fırlatmasını yapmış ve her yeni fırlatmada daha fazla ilerleme kaydetti. Starship, güçlendirici ve ilk aşama ile birlikte yaklaşık 400 fit uzunluğunda. SpaceX, beşinci fırlatmayı Ağustos sonu veya Eylül başında gerçekleştirmeyi planlıyor ve bu fırlatmada, güçlendiriciyi fırlatma sahasına geri getirip yakalamak için devasa Mechazilla kulesini kullanmayı hedefliyor. Starship’in başarısı, NASA’nın Artemis programı için Ay’a insan göndermek üzere bu roketi kullanma planlarıyla doğrudan bağlantılı. Ayrıca, Elon Musk’ın Mars’ta bir koloni kurma vizyonunu da destekliyor.
Merakla beklenen roket: Blue Origin’in New Glenn’i.
Bir diğer merakla beklenen roket Blue Origin’in New Glenn’i. 322 fit uzunluğundaki bu roket, önümüzdeki ay yapılacak fırlatma ile Blue Origin’in ilk yörünge roketi olacak. SpaceX ve Blue Origin, benzer hedeflere sahip olmalarına rağmen, SpaceX şu ana kadar çoğu alanda Blue Origin’i geride bıraktı. Ancak, Blue Origin’in yeni CEO’su David Limp’in, şirketin bu durumu değiştirmek için büyük adımlar atması bekleniyor. New Glenn’in başarılı bir şekilde fırlatılması, özellikle NASA’dan aldığı büyük bir sözleşmeyle, önemli bir dönüm noktası olacak.
Relativity Space, 2015 yılında 3D baskı teknolojisi kullanarak daha hızlı ve daha ucuz roketler üretme hedefiyle dikkat çekti. Şirketin ilk roketi Terran 1’in %85’i 3D baskı ile üretildi ancak Mart 2023’teki yörünge başarısızlığının ardından bu roket emekliye ayrıldı. Şirket, şimdi daha büyük olan Terran R’yi geliştirmeye odaklanmış durumda. 270 fit uzunluğundaki Terran R’nin 2026’dan itibaren Florida’daki Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri Üssü’nden fırlatılması planlanıyor ve şimdiden dokuz müşteri ile 1,8 milyar dolarlık sözleşmeler imzalandı.
Merakla beklenen ikinci roket: Neutron
Rocket Lab’ın merakla beklenen ikinci roketi Neutron, şirketin başarılı küçük Electron roketinin ardından büyük bir adım olarak görülüyor. Electron roketi, hafif yükleri hızlı geri dönüş süreleri ve özelleştirilmiş yörüngeler için tasarlanmıştı, ancak Neutron, Falcon 9 ile doğrudan rekabet edebilecek bir roket olarak planlanıyor. Bu roket, ABD Savunma Bakanlığı ve mega konstelasyonlar geliştiren şirketler gibi büyük müşterilere hizmet etmeyi hedefliyor.
Rocket Lab şu anda, roketin rampasının inşası için NASA’nın Virginia’daki Wallops Uçuş Tesisi’nde çalışıyor ve NASA’nın Stennis Uzay Merkezi’ndeki mühendisler, roketin Archimedes adını verdikleri yeni motorunu ilk kez ateşlemeye hazırlanıyor. Başlangıçta roketin bu yıl rampada olması bekleniyordu, ancak Rocket Lab yöneticileri, Neutron’un ilk kez 2025 yılına kadar görücüye çıkmayacağını doğruladılar. CEO Peter Beck, roketin yılsonuna kadar piste indirilmesinin, her şey plana uygun gitmesi halinde mümkün olabileceğini belirtti. Ancak roket geliştirme sürecinde beklenmeyen zorlukların yaşanabileceğini ve bunun bazı durumlarda kontrollerinin dışında olduğunu da ifade etti.
Orta boy fırlatma araçları arasında Firefly ve Northrop Grumman’ın ortak çalışmasıyla geliştirilen yeni roket de dikkat çekiyor.
Bu roket, Firefly’ın küçük Alpha roketindeki teknolojiyi, Northrop’un Antares fırlatma aracının uçuşta kendini kanıtlamış sistemleriyle birleştirecek şekilde tasarlandı. Roketin, daha büyük bir kaporta ve güçlendirilmiş bir ikinci aşama gibi yükseltmeleri içermesi planlanıyor. Ancak, roketin detayları hakkında henüz fazla bilgi verilmedi. Roketin 2025 yılı sonlarına doğru Virginia‘daki Wallops Adası’ndan fırlatılması bekleniyor.
Kaynak: TechCrunch