Bilim dünyasında büyük bir heyecan yaratan mamutları diriltme projesinde önemli bir adım daha atıldı. ABD merkezli biyoteknoloji şirketi Colossal Biosciences, nesli tükenmiş mamutların soğuğa dayanıklı genetik özelliklerini modern farelere aktarmayı başardı. Sonuç olarak, genetiği değiştirilmiş ve uzun tüylere sahip “yünlü fareler” doğdu. Eylül 2024’te başlatılan araştırmaların ardından, laboratuvar farelerinden üç kat daha uzun tüylere sahip yeni bir fare türü üretildi. Şirketin CEO’su Ben Lamm, farelerin bu şekilde tüylü hale gelmesinin beklenmedik bir sonuç olduğunu belirterek, “Bu sevimli farelerin ortaya çıkacağını biz de tahmin etmiyorduk” dedi.
Bilim insanları, mamutların soğuğa dayanıklı özelliklerini, Asya filleriyle yapılan genom karşılaştırmaları sonucu belirlediler. Ancak, mamut genleri doğrudan farelere aktarılmadı. Bunun yerine, mamutlarda bulunan ve soğuğa dayanıklı özelliklere sahip genlerin fare versiyonları tespit edilip, genetik mühendislik yöntemiyle düzenlendi. Bu süreçte özellikle, farelerin tüy uzunluğunu artıran FGF-5 geninin devre dışı bırakılması dikkat çekti.
Genetik değişiklikler sonucunda farelerin tüyleri uzayıp dalgalı hale geldi.
Genetik değişikliklerin ardından farelerin tüyleri daha dalgalı ve uzun hale geldi. Mamut genomundaki TGF alfa ve KRT27 genlerinde yapılan mutasyonlar, farelerin kürk yapısında önemli değişikliklere yol açtı. Buffalo Üniversitesi’nden evrimsel biyolog Dr. Vincent Lynch, bu gelişmenin, “Farklı mutasyonların bir araya gelerek mamut tüylerine benzer özellikler ortaya çıkarabileceğini gösteren önemli bir kanıt” olduğunu vurguladı.
Colossal Biosciences, yünlü farelerin soğuğa dayanıklılığını test etmeyi planlıyor.
Colossal Biosciences, bu farelerin soğuğa dayanıklılığını test etmeyi planlıyor. Hedef ise, 2028 yılına kadar mamut ve fil karışımı ilk yavruyu dünyaya getirmek. Ancak projeye şüpheyle yaklaşan bilim insanları da mevcut. Toronto Hayvanat Bahçesi’nden Dr. Gabriela Mastromonaco, “Nesli tükenmekte olan türleri korumak yerine, böyle projelere odaklanmak doğru değil” eleştirisinde bulundu. Arizona Üniversitesi’nden Prof. Karl Flessa ise, “Tundraya tüylü Asya fillerinin salınmasının doğuracağı çevresel etkileri henüz bilmiyoruz. Her şeyin beklediğimiz gibi gitmeyeceği bir gerçek” diyerek uyarılarda bulundu.
Colossal Biosciences, mamutların yanı sıra dodo kuşu ve Tazmanya kaplanı gibi türlerin de genetik olarak yeniden hayata döndürülmesini amaçlıyor. Şirket, geliştirdikleri teknolojilerin yalnızca nesli tükenmiş türleri geri getirmeye değil, mevcut türlerin korunmasına da katkı sağlayacağına inanıyor.
Kaynak: Kayıp Rıhtım