Yıldız kaybolmasının ardında yatan nedenler, astrofizikçilerin ve gökbilimcilerin dikkatini çeken büyük bir bulmaca haline gelmişti. Şimdi ise, bunun ardındaki potansiyel mekanizmalar hakkında daha fazla bilgiye sahibiz.
Yüzlerce dev yıldızın kaybolması gizemi nihayet çözülmeye başlanıyor. Süpernova patlamaları ve kara delik oluşumları, bu yıldızların kaybolmasının ardındaki ana nedenler arasında yer alıyor.
Yıldız kaybolmasına süpernova patlamaları ve kara deliklerin etkisi
Yıldızların kaybolmasının en olası açıklamalarından biri, süpernova patlamalarıdır. Bir yıldız, yaşamının sonuna geldiğinde süpernova olarak bilinen muazzam bir patlama ile yok olabilir. Bu patlama, yıldızın içindeki elementlerin dışarıya saçılmasına neden olur ve geriye yoğun bir çekirdek bırakabilir. Bu çekirdek, bir nötron yıldızı ya da bir kara delik haline gelebilir. Bazı durumlarda, süpernova patlaması o kadar yoğun olabilir ki, patlama anında yıldız tamamen kara deliğe dönüşür ve gözlemlenmesi imkansız hale gelir.
Buna bir örnekle karşılık verelim. Büyük Macellan Bulutu’nda, bir kara delik ve ona eşlik eden bir yıldızdan oluşan, VFTS 243 adlı ikili sistem bulunuyor. Modellerimize göre normalde kara deliğin oluşumuna eşlik etmesi gereken bir süpernova patlamasına dair hiçbir işaret göstermiyor. VFTS 243’ü karmaşık bir sistem olarak karşımıza çıkıyor. Neredeyse 7,4 milyon yaşında ve Güneş’in yaklaşık 25 katı kütleye sahip devasa bir yıldız ile Güneş’in yaklaşık 10 katı kütleye sahip bir kara delikten oluşuyor. Aslında kara deliği direkt gözlemleyemesek de sistemde bulunan dev yıldızı izleyerek sisteme dair fikir sahibi olabiliyoruz.
Yeni bir çalışma şimdiye kadarki en ilgi çekici açıklamaya kavuşturuyor.
Danimarka’daki Niels Bohr Enstitüsü ve Almanya’daki Max Planck Astrofizik Enstitüsü’nden astrofizikçi Alejandro Vigna-Gómez liderliğinde olan uluslararası bir ekip, bazı devasa yıldızların sonuçta bir patlamayla değil, bir inleme kadar sessiz bir gürültüyle sönüp gideceğini öne sürüyor.
Vigna-Gómez: “Birisi tamamen çökmekte olan gözle görülür bir yıldıza bakarken, tam doğru zamanda, bir yıldızın aniden sönüp göklerden kaybolmasını izlemek gibi olabilir. Çöküş o kadar tamamlandı ki hiçbir patlama olmuyor, hiçbir şey kaçmıyor ve gece gökyüzünde parlak bir süpernova görülemiyor. Gökbilimciler aslında son zamanlarda parlak parlayan yıldızların aniden kayboluşunu gözlemlediler. Bir bağlantıdan emin olamıyoruz. Ancak VFTS 243’ün analizinden elde ettiğimiz sonuçlar bizi güvenilir bir açıklamaya çok daha yaklaştırdı.” şeklinde açıklıyor.
Niels Bohr Enstitüsü’nden astrofizikçi Irene Tamborra konuyla ilgili şöyle bir açıklama yapıyor:
“Sonuçlarımız, VFTS 243’ün, süpernova patlamasının başarısız olduğu ve modellerimizin mümkün olduğunu gösterdiği, tamamen çökme yoluyla oluşan yıldız kara delikleri teorisi için şu ana kadar gözlemlenebilir en iyi durum olduğunu vurguluyor” diyor.
“Bu, bu modeller için önemli bir gerçeklik kontrolüdür ve kesinlikle sistemin, yıldızların evrimi ve çöküşüne ilişkin gelecekteki araştırmalar için çok önemli bir referans noktası olarak hizmet etmesini bekliyoruz.” diye ekliyor.
Yıldızların kaybolmasının ardındaki sistemini, yıldızların yaşam döngülerini ve evrende nasıl dağıldıklarını, kara deliklerin oluşumu ve evrimini de daha iyi kavramak için yapılan bu tarz araştırmalar astrofizik alanında büyük bir öneme sahiptir.
Konuya ilişkin araştırmalara dair daha fazla bilgi edinmek için Physical Review Letters ziyaret edebilirsiniz.
Kaynak: Science Alert