Siyaset Haberleri

Siyasi Partiler, Z Kuşağını Kazanmak İçin Sosyal Medyaya Yatırım Yapıyor

2024 ABD başkanlık seçimlerinde partiler, Z kuşağına ulaşmak için daha fazla yatırım yapıyor, ancak bu kuşağın siyasi katılımı karmaşıklaşıyor.
Z Kuşağının Siyasi Görüşleri Sosyal Medyadan Şekilleniyor

2024 ABD başkanlık seçimleri yaklaşırken, siyasi partiler, genç seçmenler arasında özellikle Z kuşağına ulaşmak için daha önce hiç olmadığı kadar yatırım yapıyor. Ancak Z kuşağının siyasetle ilişkisi giderek daha karmaşık bir hal alıyor. Bazı gençler, yaşlı kuşaklara kıyasla daha az oy kullanırken, bazıları da siyasi aktivizme ilgi duyuyor. Öte yandan, birçok genç birey siyasi sisteme olan güvenlerini kaybediyor ve bu durum partilerin onları kazanmasını zorlaştırıyor. Sosyal medyanın artan etkisi, siyasi partilerin stratejilerini ve mesajlarını bu platformlara uyarlamalarını zorunlu kılıyor.

Ulusal Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin “Society Watch 2024” raporuna göre, Z kuşağı 2030 yılına kadar seçmenlerin yüzde 25’ini oluşturacak. Bu, partilerin bu demografiye hitap etmesini daha da kritik hale getiriyor. EduBirdie tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada, Z kuşağının siyasi görüşlerinin ve oy kullanma isteklerinin nasıl şekillendiği incelendi. Araştırmaya katılan Z kuşağının yüzde 44’ü, sosyal ve siyasi görüşlerinin en çok sosyal medya etkisiyle şekillendiğini belirtti. Gençler, TikTok, Instagram ve YouTube gibi platformlardan kariyer ve finansal tavsiyeler alıyor.

Sosyal medya, Z kuşağının siyasi katılımında dönüşüm sağlıyor.

EduBirdie’nin iletişim sorumlusunun Euronews’e gönderdiği açıklamada, genç neslin, giderek karmaşıklaşan bir dünyada kaybolmuş hissettiği vurgulandı. Araştırma, Z kuşağının oylarının günümüz toplumunda nasıl bir fark yaratacağına dair endişeler taşıdığını ortaya koyuyor. Bu nesil, hükümetlerin dikkatini çekmek için sosyal medyayı kullanma konusundaki değişimlere de tanıklık ediyor. Donald Trump, 2023 Haziran ayında TikTok’a katılırken, Kamala Harris de kısa bir süre sonra onu takip etti. Ayrıca, Demokratik Ulusal Kongre bu yıl ilk kez iki yüz içerik üreticisini davet etti.

Z kuşağının siyasi görüşlerini şekillendiren diğer önemli etmenler arasında kişisel deneyimler, medya haberleri ve aile arkadaş ilişkileri bulunuyor. Araştırmaya katılanların yüzde 60’ı, siyasi görüşlerinin medyadan, yüzde 57’si ise kişisel deneyimlerinden etkilendiğini belirtti. Katılımcıların yüzde 50’si siyasi görüşlerini arkadaş ve ailelerinden etkilenerek oluştururken, yüzde 42’si için en büyük etki eğitim oldu. Z kuşağının statükoya meydan okuma konusunda oldukça aktif olduğu gözlemleniyor. Araştırmaya katılanların yüzde 47’si, siyasi görüşlerini önemli ölçüde değiştirdiklerini itiraf ederken, yüzde 11’i bunu her zaman yaptıklarını ifade etti.

Partilerin Z kuşağına ulaşma çabaları belirsizlik içeriyor.

Z kuşağı, iklim değişikliği, eşitlik ve kapsayıcılık gibi konularda seslerini yükseltse de, kendi siyasi inançları hakkında konuşma konusunda çekingen davranabiliyor. Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 25’i siyasi görüşlerini kimseyle paylaşmadığını belirtirken, yüzde 51’i sadece aile ve arkadaşlarıyla paylaştığını ifade etti. Z kuşağının yüzde 10’u ise protesto, oy verme veya gönüllülük gibi sivil katılımlarının bir fark yaratmadığını düşünüyor.

Buna karşın, Z kuşağının yüzde 66’sı sivil katılım çabalarının bir şeyleri değiştirdiğine inanıyor. Ancak yüksek enflasyon, işsizlik ve diğer jeopolitik sorunlar karşısında birçok genç, siyasi partilerin daha iyi bir gelecek yaratma konusundaki becerilerine olan inançlarını yavaş yavaş kaybediyor. EduBirdie anketine katılanların yüzde 22’si siyasi görüşlerini sosyal medya aracılığıyla paylaştıklarını belirtirken, gençler hâlâ umutlarını korumaya çalışıyor. Z kuşağının, gelecekteki seçimlerde belirleyici bir rol oynaması bekleniyor; ancak partilerin bu genç seçmen kitlesine ulaşma çabalarının ne ölçüde başarılı olacağı belirsizliğini koruyor.

Kaynak: Euronews
Paylaşımlar:
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir