Evrenin en büyük sırlarından biri olan büyük eliptik galaksilerin nasıl oluştuğuna dair ilk somut gözlemsel kanıtlar ortaya çıktı. Sonuçları kısa süre önce Nature dergisinde yayımlanan araştırma, galaksi evrimi ve oluşumuna dair uzun süredir devam eden bir bilmecenin çözümüne ışık tuttu.
Bilim insanları, Şili’deki Atacama Büyük Milimetre/milimetrealtı Dizisi (ALMA) teleskobundan elde edilen verileri analiz ederek, büyük eliptik galaksilerin doğum yerlerini haritalandırdı. Araştırma, evrenin erken dönemlerinde yıldız oluşumunun kompakt ve küresel şekillerde yoğunlaştığını gösterdi.
Eliptik galaksilerin oluşumu uzun süredir gizemini koruyordu.
Evrenin bugünkü galaksileri genel olarak iki kategoriye ayrılıyor: sürekli yıldız oluşturan, gaz bakımından zengin spiral galaksiler ve yıldız oluşumunu tamamlamış, yaşlı yıldızların hâkim olduğu eliptik galaksiler. Ancak eliptik galaksilerin, evrenin 10-12 milyar yıl önceki kaotik döneminde nasıl oluştuğu uzun süredir açıklanamıyordu.
Araştırmada kullanılan yeni teknikler, evrenin 2,2 milyar ila 5,9 milyar yaşındaki dönemine ait 100’den fazla uzak galaksinin toz dağılımını analiz etti. Toz, yıldız oluşumunu tetikleyen gazın varlığını gösteriyor ve galaksi içindeki aktif yıldız oluşum bölgelerini incelemek için kritik bir veri sağlıyor.
Uzak galaksilerin üç boyutlu toz dağılımı ortaya çıkarıldı.
Geliştirilen yeni bir gözlemsel teknikle ALMA verileri daha hassas bir şekilde incelendi. Bu teknik, uzak galaksilerdeki toz dağılımının üç boyutlu geometrisini ortaya çıkararak erken yıldız oluşturan galaksilerin düz disklerden ziyade küresel yapılara sahip olduğunu gösterdi.
Ayrıca, kozmolojik bilgisayar simülasyonlarıyla yapılan analizler, galaksi birleşimleri ve çevredeki galaksilerden gelen soğuk gaz akımlarının bu küresel yapıları oluşturduğunu ortaya koydu. Bu süreç, eliptik galaksilerin hızla oluşmasını sağlayan önemli bir mekanizma olarak tanımlandı.
Gelecek gözlemler ufku daha da aydınlatacak.
Araştırmada kullanılan ALMA teleskobu, bu tür buluşlar için temel bir araç olsa da, önümüzdeki yıllarda devreye girecek olan James Webb Uzay Teleskobu (JWST) ve Avrupa Uzay Ajansı’nın Euclid teleskobu, eliptik galaksilerin atalarını daha ayrıntılı inceleyecek. Bunun yanı sıra, 39 metre çapındaki aynasıyla devrim yaratması beklenen Son Derece Büyük Teleskop (ELT), uzak galaksilerdeki yıldız oluşum çekirdeklerine dair eşi benzeri görülmemiş detaylar sunacak.
Kaynak: ScienceAlert