Bilim Haberleri

Fil Ayağı ile Tanışın: Sadece 5 Dakika Yanında Bulunmak Bile Ölmenize Sebep Olabilir: Karşınızda Dünyanın En Tehlikeli Maddesi

Çernobil'in patlayan 4. reaktörünün altında birikmiş ve aşırı ölümcül olan fil ayağı kütlesini biliyor musunuz? Gelin anlatalım.
Fil Ayağı

Fil ayağı fotoğrafını daha önce görmüş müydünüz? Dünya üzerinde pek çok tehlikeli madde bulunuyor. Zehirli gazlar, ölümcül hayvanlar gibi insanlar için tehlike oluşturabilecek pek çok şey var. Ancak tüm bunlar arasında en tehlikesi yine insanlığın kendi eliyle yaptığı ve yıllar geçmesine rağmen ölümcüllüğünden hiçbir şey kaybetmeyen bir şey.

Bu madde pek çoğumuzun fotoğrafını en az bir kere gördüğü “Fil Ayağı” isimli nükleer bir atık. Tarihler 26 Nisan 1986‘yı gösterdiğinde insanlığın daha önce eşi benzerini hiç görmediği bir olay yaşandı. O dönem Sovyetler Birliği’ne bağlı Ukrayna’nın Pripyat şehri yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali’nde yer alan 4 numaralı reaktör, patlamış ve nükleer yakıtı açığa çıkarak binlercesi doğrudan, milyonlarcasıysa dolaylı olacak şekilde pek çok insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştu.

Patlama sonucu 217 numaralı reaktör odasının altında birikmiş radyoaktif nesne bugün bile tehlike saçıyor.

Dışarıdan ağaç kabuğu, cam ve elbette fil ayağına benzeyen siyah koryum kütlesi, 2 metre boyunda katılaşmış bir lav yığınıydı. Etkilerini ülkemizde bile hissettiğimiz bu felaketin ana yakıtı olduğu düşünülürse bu kütlenin yakınında olmanın ne kadar ölümcül olduğunu sizler de tahmin edebilirsiniz. Felaketin üzerinden neredeyse 40 yıl geçti, ancak günümüzde bile ölümcül radyasyon yaymaya devam ediyor ve yüzyıllar boyunca da bu tehlike devam edecek.

Fil ayağının içerisinde uranyum, titanyum, zirkonyum, magnezyum, grafit ve silikon dioksit gibi malzemeler bulunuyor. Tüm bunlar bu kalıntının koryum kütlesine dönüşmesine neden oldu. Koryum, tarihte yalnızca 5 kez üretildiği için fil ayağının tam olarak ne zaman daha güvenli bir hale geleceği tam anlamıyla bilinmiyor.

Felaket sonrası uzman ekipler bu sızıntıyı engellemek için büyük mücadele verdi.

Sovyetler Birliği’nin yıkılması gibi büyük sonuçlara yol açan bu nükleer felaket, o dönem büyük bir seferberliğin başlamasına neden olmuştu. 4. reaktörün üzerini kapatmak için binlerce asker görev aldı. Sızıntı o kadar büyüktü ki devasa beton ve çelik bloklarla tüm reaktörün kapatılması gerekiyordu. Tüm reaktörle birlikte fil ayağı da sürekli olarak dünyaya ölümcül radyasyon yayıyordu. 1986 yılında fil ayağının saatte 10.000 röntgen yaydığı raporlanmıştı. Bu değer, kansere neden olabilecek dozun 1000 katı kadardı. Bu seviyede bir radyasyon için yaklaşık 4,5 milyon göğüs röntgeni çekmek gerektiğini belirtelim.

Fil ayağı ile aynı odada kalırsanız neler olur?

Öncelikle fil ayağı ile aynı odada 30 saniye geçirirseniz bir hafta boyunca baş dönmesi, yorgunluk gibi semptomlar yaşarsınız. Eğer bu süreyi iki dakikaya çıkarırsanız hücreleriniz zarar görür ve bütün vücudunuzda aynı anda kanamalar başlar. Yaklaşık 4 dakika sonra kusma, ishal, yüksek ateş gibi semptomlar yaşamaya başlarsınız. Gerçekçi olmak gerekirse bu durumda da çok yüksek ihtimal öleceksiniz. Ancak bu süreyi 5 dakikaya uzattığınızda 2 gün içerisinde kaçınılmaz bir ölüme neden olacağı belirtiliyor.

Tarihin belki de en ünlü fotoğraflarından biri olan fil ayağı, uzun yıllar boyunca ölümcül olmaya devam edecek. Şu an reaktörün etrafı çok daha güvenilir olacak şekilde kapatılmış olsa da Çernobil felaketi bizlere her zaman nükleer gücün hafife alınmaması gerektiğini gösterdi.

Kaynak: Dailmail

 

Paylaşımlar:
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir