Evrenin ilk yıldızları olan Popülasyon III yıldızları, gökbilimciler tarafından henüz doğrudan gözlemlenmemiş olsa da, yeni bir araştırma bu yıldızların kozmosu suyla doldurmuş olabileceğini öne sürüyor. ArXiv’de yayınlanan çalışmaya göre, bu yıldızların patlamaları çevrelerindeki moleküler bulutları su açısından zenginleştirmiş olabilir.
Popülasyon III yıldızları, Büyük Patlama’dan yalnızca 100 milyon yıl sonra oluşmuş, tamamen hidrojen ve helyumdan meydana gelen devasa yıldızlar olarak biliniyor. Evrendeki metallerin (hidrojen ve helyum dışındaki elementler) yok denecek kadar az olduğu bu dönemde, bu yıldızların süpernova patlamalarıyla oksijen ve diğer ağır elementleri yaydığı düşünülüyor. Oksijenin, hidrojenle birleşerek su moleküllerini oluşturduğu bu süreç, suyun erken evrende sandığımızdan daha bol miktarda bulunmuş olabileceğine işaret ediyor.
Araştırma ekibi, Pop III yıldızlarının süpernova patlamalarını modellerken çarpıcı sonuçlara ulaştı.
Araştırma ekibi, küçük (13 Güneş kütlesi) ve büyük (200 Güneş kütlesi) Pop III yıldızlarının ölümüyle ortaya çıkan süpernova patlamalarını modelledi. Sonuçlar, bu patlamaların çevredeki moleküler bulutları bugünkü Samanyolu’nda görülen moleküler bulutlardan 10 ila 30 kat daha fazla suyla zenginleştirdiğini gösterdi. Özellikle büyük yıldızların, çift kararsızlık süpernovaları olarak bilinen şiddetli patlamalarıyla evrene büyük miktarda oksijen ve hidrojen yaydığı belirtildi.
Büyük Patlama’dan 100-200 milyon yıl sonra yaşam için yeterli su ve elementler mevcuttu.
Araştırmaya göre, Büyük Patlama’dan yalnızca 100-200 milyon yıl sonra moleküler bulutlarda yaşamın ortaya çıkması için yeterli su ve diğer elementler bulunuyordu. Ancak bu dönemde iyonlaşma gibi astrofiziksel süreçler, su moleküllerinin büyük bir kısmını parçalamış olabilir. Yine de bugün çevremizdeki suyun önemli bir bölümünün bu ilk yıldızlardan gelmiş olma ihtimali heyecan uyandırıyor.
Uzmanlar, Pop III yıldızlarının rolünü anlamanın, hem evrenin ilk dönemlerindeki koşulları hem de yaşamın ortaya çıkışını daha iyi anlamamıza yardımcı olacağını söylüyor. Evrende yaşamın gerçekten bu kadar erken dönemde ortaya çıkıp çıkmadığı ise yanıt bekleyen büyük bir soru olarak kalmaya devam ediyor.
Kaynak: ScienceAlert